İngilizce değiştir

Eylem değiştir

abuse

  1. bir şeyi kötü amaçla kullanmak, kötüye kullanmak, suistimal etmek.
  2. mükerrer şekilde kötü ve zalimce davranmak
  3. birine tecavüz etmek (genellikle birden fazla defa)
  4. birine küfür veya hakaret etmek

Örnekler değiştir

  1. the judge abused his power by imposing the fines.
  2. riders who abuse their horses should be prosecuted.
  3. he was a depraved man who had abused his two young daughters.
  4. the referee was abused by players from both teams.

değiştir

abuse (çoğulu abuses)

  1. zararlı bir madde (alkol, uyuşturucu vs.) bağımlılığı
  2. kötüye kullanım, suistimal
  3. haksızlık, adaletsizlik
  4. zulüm, tecavüz
  5. küfür, hakaret

Örnekler değiştir

  1. "drug abuse can kill."