Türkçe değiştir

Köken değiştir

Eski Türkçe 𐰋𐰇𐰘𐰜(b²üy²k̥).

Söyleniş değiştir

Zıt anlamlılar değiştir

değiştir

büyük (belirtme hâli büyüğü, çoğulu büyükler)

  1. erişkin, yetişkin kişi
  2. (din) büyük abdest
    Büyüklerin tandır sefasına ayıracak zamanları yoktu. — A. Kutlu
  3. (mecaz) derece, makam, rütbe bakımından daha üst olan kişi

Çekimleme değiştir

Eş anlamlılar değiştir

Atasözleri değiştir

Deyimler değiştir

Çeviriler değiştir

Ön ad değiştir

büyük (karşılaştırma daha büyük, üstünlük en büyük)

  1. belli bir yaşa gelmiş, yetişkin
    Büyüklerin tandır sefasına ayıracak zamanları yoktu. — A. Kutlu
  2. bir grup canlı arasından yaşı diğerlerine göre daha fazla olan
  3. boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (müşahhas cisim), küçük karşıtı
    Büyük ağaçların altında, gazinoya doğru gidiyoruz. — Y. Z. Ortaç
  4. çok, ortalamayı aşan
    Büyük bir cevap sıkıntısı geçirdikten sonra itiraf etti. — P. Safa
  5. mühim, önemli
    Ömrünün tek ve büyük oyunu bitmişti. — T. Buğra
  6. niceliği çok olan
    Benim büyük kalabalıklara karşı ürkekliğim vardır. — R. N. Güntekin
  7. üstün niteliği olan
    Molière büyük adammış, yeryüzüne gelmiş kişilerin en büyüklerinden biri. — N. Ataç

Çeviriler değiştir

Kaynakça değiştir

Kırım Tatarcası değiştir

Ön ad değiştir

büyük

  1. büyük
    Büyügi Mümine 19 yaşında, küçügi Amira tek eki yaşını toldurdı. — Büyüğü Mümine 19 yaşında, küçüğü Amira ise henüz bir yaşını doldurdu.