bulmak
Türkçe değiştir
Söyleniş değiştir
Yazılışlar değiştir
Eylem değiştir
bulmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi bulur) -ur
- arayarak veya aramadan, bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak
- Kafam her an bir konu bulmak için binbir çeşit şeye müracaat ediyor. - H. E. Adıvar
- bir şeyi elde etmek
- kaybedilen bir şeyi yeniden ele geçirmek
- Paramı buldum.
- varlığı bilinmeyen bir şeyi ortaya çıkarmak, keşfetmek
- Şu kuvvetin, cevherin sırrını bulmaya çalışıyorum. - S. F. Abasıyanık
- ilk kez yeni bir şey yaratmak, icat etmek
- istenilen şeye kavuşmak, nail olmak
- Kadınlık namına düşündüğüm şeylerin hiçbirini karımda bulamadım. - Ö. Seyfettin
- bir yere, bir noktaya erişmek, ulaşmak
- Böylece yılın ortasını bulduk. - R. H. Karay
- herhangi bir görüşe, bir yargıya varmak
- Ben de bunu akıllıca buldum. - M. Ş. Esendal
- seçmek
- Bazen onlara yeni ve güzel kıyafetler buluyor. - H. E. Adıvar
- sağlamak, temin etmek
- Sen otur ye, ben yatarken, kendim bir şeyler bulur, yerim. - S. F. Abasıyanık
- cezaya uğramak
- Eden bulur.
- hatırlamak
- Bir türlü bulamadım caminin ismini dersem inanır mısınız? - S. F. Abasıyanık
Deyimler değiştir
Çeviriler değiştir
çeviriler
|
Kaynakça değiştir
- Türk Dil Kurumuna göre "bulmak" maddesi
Çağatayca değiştir
Eylem değiştir
Eski Türkçe değiştir
Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem değiştir
- bulmak
Kaynakça değiştir
- KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.