Türkçe değiştir

değiştir

kalafat (belirtme hâli kalafadı, çoğulu kalafatlar)

[1] (denizcilik) Geminin kaplama tahtaları arasını üstüpü ile doldurup ziftleyerek su geçirmez duruma getirme işi
[2] (tarih) Aşağısı dar, yukarısı geniş bir çeşit yeniçeri başlığı
[3] (tarih) Osmanlı İmparatorluğu'nda vezir veya yüksek mevkide devlet adamlarının giydikleri bir başlık
[4] (mecaz) Onarma, tamir etme

Örnekler değiştir

[1] "Kalafatın tokmak gürültüsü ve denize uzayan zift kokusu arasından yol aldım ve tenha yollara saptım." - Halikarnas Balıkçısı

Köken değiştir

[1] Pontus Rumcası

Deyimler değiştir

kalafata çekmek

Sözcük birliktelikleri değiştir

kalafat kalemi, kalafat yeri