koyu

Ayrıca bakınız: köyü

Türkçe

Söyleniş

• IPA^(anahtar): /ko.ˈju/
• Heceleme: ko‧yu

Ad

koyu

1. koy (ad) sözcüğünün çekimi:
   1. belirtme tekil
   2. üçüncü tekil şahıs iyelik tekil
   3. üçüncü çoğul şahıs iyelik tekil

Köken

koy + -u

Ad

koyu (belirtme hâli koyuyu, çoğulu koyular) , sahiplik şekli koyu -su

1. rengi açık olmayan çamaşır

   Evvelâ koyuları çamaşır makinesine yıkatmaya karar verdi.

Çekimleme

koyu adının çekimi

		tekil	çoğul
yalın		koyu	koyular
belirtme		koyuyu	koyuları
yönelme		koyuya	koyulara
bulunma		koyuda	koyularda
ayrılma		koyudan	koyulardan
tamlayan		koyunun	koyuların
iyelik
		tekil	çoğul
1. tekil	yalın	koyum	koyularım
	belirtme	koyumu	koyularımı
	yönelme	koyuma	koyularıma
	bulunma	koyumda	koyularımda
	ayrılma	koyumdan	koyularımdan
	tamlayan	koyumun	koyularımın
2. tekil	yalın	koyun	koyuların
	belirtme	koyunu	koyularını
	yönelme	koyuna	koyularına
	bulunma	koyunda	koyularında
	ayrılma	koyundan	koyularından
	tamlayan	koyunun	koyularının
3. tekil	yalın	koyusu	koyuları
	belirtme	koyusunu	koyularını
	yönelme	koyusuna	koyularına
	bulunma	koyusunda	koyularında
	ayrılma	koyusundan	koyularından
	tamlayan	koyusunun	koyularının
1. çoğul	yalın	koyumuz	koyularımız
	belirtme	koyumuzu	koyularımızı
	yönelme	koyumuza	koyularımıza
	bulunma	koyumuzda	koyularımızda
	ayrılma	koyumuzdan	koyularımızdan
	tamlayan	koyumuzun	koyularımızın
2. çoğul	yalın	koyunuz	koyularınız
	belirtme	koyunuzu	koyularınızı
	yönelme	koyunuza	koyularınıza
	bulunma	koyunuzda	koyularınızda
	ayrılma	koyunuzdan	koyularınızdan
	tamlayan	koyunuzun	koyularınızın
3. çoğul	yalın	koyusu koyuları
	belirtme	koyusunu koyularını
	yönelme	koyusuna koyularına
	bulunma	koyusunda koyularında
	ayrılma	koyusundan koyularından
	tamlayan	koyusunun koyularının

Türetilmiş kavramlar

• koyuca, koyulu, koyusuz, koyuyken, koyuyla, koyuysa

Ön ad

koyu (karşılaştırma daha koyu, üstünlük en koyu)

1. yoğunluğundan dolayı zor akan

   Koyu pekmez. Koyu süt.

2. rengi açık olmayan, daha belirgin
   • Oturduğu yerden Boğaziçi'nin koyu mavi gecesinde bir balıkçı kayığı kayıp gidiyordu. — H. E. Adıvar
3. (bilişim) yazı karakterinin daha belirgin olarak yazılmış şekli
4. (mecaz) aşırı (bir davranış, fikir v.s.)
   • Daha eski zamanda koyu bir Türkçe taraftarıymış. — A. Ş. Hisar
5. (mecaz) derin, hararetli

   Koyu bir sohbet.

Zıt anlamlılar

• (rengi açık olmayan): açık
• (zor akan): sulu

Kelime birliktelikleri

• koyu mavi, koyu renkli

Çeviriler

koyu

• Azerice: tox (az), tünd (az)
• Fince: sakea (fi), paksu (fi), tumma (fi)
• İngilizce: dense (en)
• Katalanca: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
• Kürtçe: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
• Lehçe: czerwony (pl)
• Tatarca: quyı (tt)
• Türkmence: goýy (tk)

Kaynakça

• Türk Dil Kurumuna göre "koyu" maddesi

Gagavuzca

Köken

Eski Türkçe qoju

Ön ad

koyu

1. koyu