Türkçe değiştir

Eylem değiştir

sıçramak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi sıçrar)

  1. ayaklarla, birdenbire ve kuvvetle yeri teperek hızla yukarıya veya ileriye atılmak
    Çocuk taştan taşa sıçrayarak gitti.
  2. bir uyarı veya heyecan sebebiyle ürkerek birdenbire olduğu yerde doğrulur gibi sarsılmak
    Uyumuş olacak ki yataktan sıçrayarak uyandı. - Sait Faik Abasıyanık
  3. yerinden koparak hızla, parçalar durumunda savrulmak
    Tarlalardan kalkan çamur parçaları etrafa, bazen de üstüme sıçrıyordu. - Ömer Seyfettin
  4. yayılmak, bir yerden başka bir yere geçmek
    Hatta az önce Birgi'ye de sıçramıştı satışlar. - Necati Cumalı

Çeviriler değiştir

Çeviriler değiştir

Kaynakça değiştir