Türkçe değiştir

Söyleniş değiştir

IPA(anahtar): sɯcɾɯnˈtɯ, çoğulu IPA(anahtar): sɯcɾɯntɯˈlaɾ

Heceleme değiştir

Heceleme: sı‧kın‧tı

değiştir

sıkıntı (belirtme hâli sıkıntını, çoğulu sıkıntılar) -sı

 
Vikipedi
sıkıntı hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
 
Sıkıntı, La_Touche_Lennui_1893
  1. (ruh bilimi) bir bireyin özellikle hiçbir şey yapmadan durduğu, çevresiyle ilgilenmediği veya bir gün veya dönemin donuk veya sıkıcı olduğunu hissettiği, duygusal ve bazen de psikolojik durum
  2. (ruh bilimi) işsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet, ızdırap
    İçinin sıkıntısını ondan mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı. - P. Safa
  3. bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, mihnet
    Sıkıntı ve ızdırapla sağa sola döndüm. - A. Gündüz
  4. yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı
    İhtiyarın bir para sıkıntısı içinde olduğunu o söylemeden ben keşfetmiştim. - S. F. Abasıyanık
  5. bulunmama durumu
    Yüklü servetini cömertçe harcamaması nedeniyle piyasada para sıkıntısı baş gösterdi. - İ. O. Anar
  6. (mecaz) sorun, mesele, sendrom, problem, dert
    Atatürk öldüğü zaman Türkiye'nin ufak tefek sıkıntılar dışında hiçbir büyük problemi yoktu. - B. Felek

Üst kavramlar değiştir

Deyimler değiştir

Türetilmiş kavramlar değiştir

Çeviriler değiştir

Kaynakça değiştir