Ayrıca bakınız: yakin, яҡын

Türkçe değiştir

Söyleniş değiştir

Köken 1 değiştir

Eski Türkçe yak(yak), yağu(yağu).

değiştir

yakın (belirtme hâli yakını, çoğulu yakınlar)

  1. (tabii bilimler) uzak olmayan yer
    Yakınımızda otururlar.
  2. (sosyoloji) aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, akraba ya da dost
    En yakınlarından başlayarak herkese hayatı cehennem ettiği de doğrudur. — M. Mungan

Çekimleme değiştir

Üst kavramlar değiştir

Deyimler değiştir

Türetilmiş kavramlar değiştir

Çeviriler değiştir

Belirteç değiştir

yakın

  1. uzak olmadan
    Gelin, bana yakın oturun lütfen.

Çeviriler değiştir

Ön ad değiştir

yakın (karşılaştırma daha yakın, üstünlük en yakın)

  1. andıran, benzeyen, yaklaşan
    Beş dönüme yakın bahçesi bir ormanı andırırdı. — Ö. Seyfettin
  2. aralarında sıkı ilgi bulunan
    Her birinin muhakkak bir yakın arkadaşı vardır. — E. Şafak
  3. az bir ara ile ayrılmış olan (yer veya zaman)
    zıt anlamlısı: uzak
  4. erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan
    {{misal|tr|Elli yaşında adam, ellisine yakın kadın...|Sâit Fâik Abasıyanık|S. F. Abasıyanık
  5. küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan
    İklim ile toprağın bereketi ve insanın faaliyeti arasında yakın bir münasebet vardır. — C. Meriç

Atasözleri değiştir

Çeviriler değiştir

Kaynakça değiştir

Köken 2 değiştir

Eylem değiştir

yakın

  1. yakmak (eylem) sözcüğünün dilek-emir kipi basit ikinci çoğul şahıs olumlu çekimi
    zıt anlamlısı: yakmayın

Anagramlar değiştir

Gagavuzca değiştir

Köken değiştir

Söyleniş değiştir

  • Heceleme: ya‧kın

Ön ad değiştir

yakın

  1. yakın

Kaynakça değiştir

  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki