Türkçe değiştir

Köken değiştir

çıkarma + -k

Söyleniş değiştir

IPA(anahtar): t͡ʃɯcaɾˈmac
Heceleme: çı‧kar‧mak

Eylem değiştir

çıkarmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi çıkarır) -ır

  1. birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
  2. sonunu getirmek
    Bu para ile ayı çıkarırız.
  3. anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek
  4. bulmak, ortaya koymak
    Yalanını çıkarmak zor olmadı.
    Yanlışını çıkarınca ânîden kıpkırmızı olmuştu.
  5. hatırlamak
    Adamı nereden tanıdığımı tam olarak çıkarmaya çalıştım. - N. Cumalı
  6. acı, hırs, öfke v.s.'nin zararını çektirmek
    Öfkesini benden çıkardı.
  7. elde etmek, sağlamak
    Ekmeğini taştan çıkaran Mustafa, o münbit olmayan, çorak toprağı tırnaklarıyla sürdü.
  8. gibi göstermek, bir davranış yüklemek
    Yalancı şahitler bulup onu hırsız çıkarmaya çalıştılar..
    Generali suçlu çıkarmaya çalıştılar, ama muvaffak olamadılar.
  9. sindirim yolundan dışarı atmak, kusmak
    Sonunda dayanamayıp o gece ne yediyse çıkardı. - İ. O. Anar
  10. ilgisini keserek uzaklaştırmak
  11. giysi, ayakkabı vb.ni vücuttan ayırmak, soymak
    İhtiyar hatun, onun ayakkabılarını ve ceketini çıkarıp çekilip gitmişti. - S. F. Abasıyanık
  12. yayımlamak
    Gençlerin tenkitlerini gördü, yeni çıkardıkları edebiyat tarihlerini karıştırdı. - O. S. Orhon
  13. gidermek
    Lekeyi çıkarmak, o kimyevî maddeyle kolay olmuştu.
  14. yapmak, üretmek
    Bu terzi çok iş çıkarıyor.
  15. sunmak
    Misafirlere yemekten sonra çerez çıkardı.
  16. göstermek
    Sosyeteye bir ustabaşıyı kocam diye çıkaracaksın. - M. Ş. Esendal
  17. bir müzik parça notalarıyla çalmak
    Yeni öğrendiği bir tangoyu piyanoda tek parmakla çıkarmaya çalışan İlhami... - H. Taner
  18. göndermek, yollamak
    Bir adam çıkarıp oğlunu yanına getirtti.
  19. boşaltmak
    Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işaretler ettik. - R. H. Karay
  20. resim yapmak
  21. fotoğraf çektirmek
  22. söylemek
    Bu dedikoduyu ortaya mutlak bizim arkadaş çıkarmıştır. - O. C. Kaygılı
  23. (matematik) üçüncü bir sayı elde etmek üzere belli bir sayıdan, daha az değerli başka bir sayı kadar birim eksiltmek

Eş anlamlılar değiştir

Karşıt anlamlılar değiştir

Deyimler değiştir

Karşıt anlamlılar değiştir

Türetilmiş kavramlar değiştir

Çeviriler değiştir

Kaynakça değiştir

Eski Türkçe değiştir

Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

Eylem değiştir

  1. çıkarmak