Türkçe değiştir

Köken değiştir

izleme + -k

Söyleniş değiştir

  • IPA(anahtar): /iz.ɫe.ˈmek/
  • Heceleme: iz‧le‧mek

Eylem değiştir

izlemek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi izler)

  1. belirli bir tutum, davranış veya düşünceyi benimsemek
    Bu üretim politikasını izleyeceğiz.
  2. belirli bir yönde gitmek
    Geç vakit hayvanla Deliçay'ı izleyip gidiyordum. — H. E. Adıvar
  3. bir olayın gelişimini gözden geçirmek
    Bu ustaca düzeni Osmanlıların her işinde izleyebilirsiniz. — A. S. Birsel
  4. bir şeye bağlı olmak, uymak
    Modayı izlemek.
  5. birinin veya bir şeyin arkasından gitmek
    eş anlamlısı: takip etmek
    Babam kaşları çatılmış, başını sallayarak izliyor bizi. — A. Ümit
  6. eğlenmek, görmek, öğrenmek için bakmak
    Televizyonu izlemek.
  7. gözlemek, incelemek
    Çocuk kuşu gözleriyle izledi.
  8. herhangi bir olay la ilgilenmek
    Çeşitli siyâsî olaylar karşısındaki tepki ve düşüncelerini dolaylı da olsa izleyebiliyordum. — H. Taner
  9. sıra, süre, zaman v.s. bakımından gelmek, arkasından gelmek, arkasında olmak
    Geceyi gündüz izler.

Çekimleme değiştir

Zıt anlamlılar değiştir

Türetilmiş kavramlar değiştir

Çeviriler değiştir

Kaynakça değiştir

Çağatayca değiştir

Söyleniş değiştir

  • Heceleme: iz‧le‧mek

Eylem değiştir

  1. piy, tecessüs etmek