kapalı
Türkçe değiştir
Köken değiştir
- Osmanlı Türkçesi قپالو sözcüğünden nakledildi, o da daha eski *kapaɣlu kelimesinden, o da Ana Türkçe *kapag-lɨg sözcüğünden nakledildi, o da Ana Türkçe *kap- sözcüğünden. kapa-'ya bakınız.
Söyleniş değiştir
Belirteç değiştir
kapalı
Atasözleri değiştir
Ön ad değiştir
kapalı (karşılaştırma daha kapalı, üstünlük en kapalı)
- açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem
- açık olmayan
- Meclisler, iç tüzük hükümlerine uygun olarak kapalı oturumlar yapabilir.
- açılmamış, kapanmış olan
- Şimdi oğlunu kanlı göğsü, kapalı gözleri, mor dudaklarıyla görür gibi oluyordu. — N. Hikmet
- başı örtülü olan
- Kapalı kadınlar, eskiden dindar kadınlardı. 2000'den beri aralarındaki dindarlar azaldı, süslümanlar arttı.
- bulutlu, karanlık
- Ankara'nın soğuk, kapalı havalı günlerinden biriydi. — Y. K. Karaosmanoğlu
- çalışma süresi sona ermiş
- dış çevreyle ilişki içerisinde olmayan
- Ayrıca ben, oldukça kapalı bir çevrede yetişmiştim. — A. Ağaoğlu
- geçilmez hâlde olan
- gizli, saklı
- Meclisler, iç tüzük hükümlerine uygun olarak kapalı oturumlar yapabilir.
- içe dönük yaradılışta olan
- Ateşoğlu ile yirmi yıldır denizde yoldaşlık ederim. Ben böyle kapalı adama hiç rastlamadım. — Halikarnas Balıkçısı
Zıt anlamlılar değiştir
Deyimler değiştir
Türetilmiş kavramlar değiştir
Çeviriler değiştir
kapalı
|
Kaynakça değiştir
- Türk Dil Kurumuna göre "kapalı" maddesi
Gagavuzca değiştir
Ön ad değiştir
kapalı
- kapalı
- Kapalı oylamakta Gözledici Sovetin azaları Stepan PİRON için 6 oy verdilär, Grigoriy RADOV için da 2 oy. — Kontrol Heyeti üyeleri kapalı oylamada Stepan PIRON için 6, Grigoriy RADOV için 2 oy kullanacak.