Ayrıca bakınız: vakít

Türkçe değiştir

 
(zaman): Sabah vakti

Köken değiştir

Osmanlı Türkçesi وقت‎, Arapça وَقِت(vaḳit).

Söyleniş değiştir

değiştir

vakit (belirtme hâli vakti, çoğulu vakitler)

  1. bir işe ayrılmış veya bir için alışılmış saatler
    Şimdi yemek vakti, bunun vakti değil.
  2. belirlenmiş olan zaman
    Kâhya, "Vakit gayri Süleyman, haber saldık gelecekler, pamuklar da kıvamına geldi" demişti. — S. Kocagöz
  3. zaman anlatan kelimelere belirtilen hâl geldiğinde "iken" anlamı veren bir söz
  4. (astronomi) çağ, devir
    Vaktin bilginleri.
  5. (mecaz) geçim, para bakımından elverişli durum
    Onun bu kadar para vermeye vakti yok.
  6. (zaman) zaman
    Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek'te. — Y. K. Beyatlı

Çekimleme değiştir

Eş anlamlılar değiştir

Alt kavramlar değiştir

Atasözleri değiştir

Deyimler değiştir

Kelime birliktelikleri değiştir

Türetilmiş kavramlar değiştir

Çeviriler değiştir

Kaynakça değiştir

Ek okumalar değiştir

Gagavuzca değiştir

Köken değiştir

Arapça وَقْت(vaḳt)

Söyleniş değiştir

  • Heceleme: va‧kit

değiştir

vakit

  1. (zaman) vakit, zaman