Ayrıca bakınız: cekmek

Türkçe

düzenle

Söyleniş

düzenle
IPA(anahtar): t͡ʃecˈmec
Heceleme: çek‧mek

çekmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi çeker)

  1. bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek
    • Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. - R. N. Güntekin
  2. taşıtı bir yere bırakmak, koymak
  3. germek
    • İpi çekmek kolay oldu.
  4. içine almak, emmek
    • Mehmet EROĞLU, 2020 Yarım Kalan Yürüyüş, sayfa 115 , İletişim Yayınları
      "Dumanı ciğerlerime çekiyorum."
  5. bir yerden başka bir yere taşımak
    • Ümit KAFTANCIOĞLU, 2022 Altın Ekin, sayfa 19 , Dinozor Genç
      "Artık göçü çekiyoruz."
  6. bir amaçla ortadan kaldırmak
    • Piyasadaki parayı çekmek.
  7. üzerinde bulunan bir silahla saldırmak için davranmak
    • Elindeki tabancayı tetiğine basmak için yeni çekivermiş gibiydi. - T. Buğra
  8. atmak, vurmak
    • Dayak çekmek. Şut çekmek.
  9. bir kişiyi veya bir şeyi geri almak
  10. güç durumlara dayanmak, katlanmak
    • Yalnız bende meçhul bir hastalık vardı. Sekiz yaşından beri çekiyordum. - P. Safa
  11. tartıda ağırlığı olmak
    • Tartsaydınız kırk, kırk beş kilodan fazla çekmezdi. - P. Safa
  12. döşemek
    • Kabloları çekmek için yardıma ihtiyacımız var.
  13. herhangi bir engel kurmak
    • Derenin kış yaz kurumayan suları böğürtlen fidanlarını yükseltmiş, iki tarafa yemiş dolu bir koyu çit çekmiş. - R. H. Karay
  14. şans denemek amacıyla hazırlanmış kâğıtlardan birini almak
    • Birisi niyet çeksin de biz de bir lokma bir şey yiyelim diye bekleşiyorlar. - S. F. Abasıyanık
  15. imbik yardımı ile elde etmek
    • İspirto çekmek. Gül yağı çekmek.
  16. çizgi durumunda uzatmak
  17. aynısını yazmak veya çizmek
    • Yazıyı temize çekmek. Kopya çekmek.
  18. tedavi amacıyla şişe, vantuz, sülük vs.yi uygulamak
    • Bardak çekmek.
  19. bir yerden bir şeyi yukarı doğru almak
  20. görüntüyü bir aletle özel bir nesne üzerine kaydetmek
    • Fotoğraf çekmek. Film çekmek.
  21. taşıma gücü olmak
    • Bu araba 500 kilodan fazla yük çekmez.
  22. öğütmek
    • Kahve çekmek.
  23. protesto, poliçe, çek vb. düzenleyip yürürlüğe koymak
  24. hoşa gitmek, sarmak
  25. kaçan ilmeği örmek
    • Çorap çekmek.
  26. masrafını karşılamak, ikramda bulunmak
    • Ayfer TUNÇ, 2014 Dünya Ağrısı, sayfa 244
      "Ona kalsa gitmezmiş; ama defterlerini tuttuğu bir herif masrafı ben çekicem demiş, ısrar etmiş."
  27. bir duyguyu içinde yaşatmak
    • Ona yanıyorum, onun hasretini çekiyorum. - R. H. Karay
  28. yürütmek, sürmek
    • Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın. - Y. K. Beyatlı
  29. bir kimse ailesinden birine herhangi bir bakımdan benzemek
    • Yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur. - T. Buğra
  30. Bir şeyin içyüzünü anlamak amacıyla bir kimseyi sıkıştırmak
    • Sorguya çekmek.
  31. herhangi bir anlama almak
    • Bak, sözümü nereye çekti!
  32. örtmek, giymek
    • Yorganınızı başınıza çeker ve uykunuza devam edersiniz. - R. H. Karay
  33. dişi hayvanı çiftleşmek için erkeğin yanına götürmek
  34. Bir yolu tamamlamak için gereken süre
    • Faruk EREM, 1996 Bir Ceza Avukatının Anıları, sayfa 77 , Çark Kitabevi Yayınları
      "Meşelik, yaya iki saat çeker."
  35. Daralıp kısalmak
    • Kumaşı yıkayınca çekti.
  36. asmak
    • Açıkta durduk. Demir attık. Kayığa tehlike bayrakları çektik. - Halikarnas Balıkçısı
  37. boya, badana, göz kalemi vb. sürmek
    • İpek s. Burnett, 2013 Romancı, sayfa 47 , Yapı Kredi Yayınları
      "Gözüme kalem çekmeye çalıştım, beceremedim, Şadiye Abla koştu imdadıma yetişti, sağ olsun."
  38. yollamak
    • Çektikleri telgrafı babasıyla annesi, bakalım, alabilecekler mi? - A. İlhan
  39. bir şeyi emip dışarıya çıkarmak
    • Tulumba, suyu iyi çekiyor. Baca iyi çekiyor.
  40. hamur vb. iyice pişmiş duruma gelmek
  41. (fizik) bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisine yaklaşmaya zorlamak, itmek karşıtı
  42. (mühendislik) vericiden gelen dalgaları algılayarak televizyon, radyo, telefon vb. aygıtlarla bağlantı kurmak
  43. içki içmek
    • Çok kimse rakısını bağında çekiyordu. - F. R. Atay
  44. kuvvet kullanarak nesneleri kendine doğru yaklaştırmak
  45. (mecaz) benzemek
    • Oğlan dayıya çeker.

Çekimleme

düzenle

Deyimler

düzenle

Çeviriler

düzenle

Kaynakça

düzenle

Atasözleri

düzenle

Eski Türkçe

düzenle
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.
  1. çekerek bağlamak
  2. Kitap noktalamak
  3. Attan kan almak
  4. Sıkılan oku çekmek

Türkmence

düzenle

çekmek

  1. asılmak, çekmek
  2. çekmek, taşımak
  3. çekmek, dayanmak, katlanmak

Kaynakça

düzenle
  • Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.