Ayrıca bakınız: dara

Türkçe

değiştir

ağırlık (belirtme hâli ağırlığı, çoğulu ağırlıklar)

 
Vikipedi
ağırlık hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
 
[2] İki ağırlık
  1. (fizik) ağır olma durumu
    Taşın ağırlığı.
    Yükün ağırlığı.
  2. (ölçü aletleri) terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeyekonulan nesne
  3. değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer
  4. sıkıcı, bunaltıcı, karartıcı durum
    Havanın ağırlığı.
  5. uykudayken gelen ve insana boğulur gibi duygu veren durum
  6. yük, külfet
    Bütün ailenin ağırlığı omuzlarındadır.
  7. takı
    Kadın bütün ağırlığını takıp düğüne gitti.
  8. sorumluluk
    Bu işin ağırlığını tek başıma yüklendim.
  9. etki, baskı, güçlük
  10. dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak
    Şimdi bütün ağırlığı reklama vermeli. - A. İlhan.
  11. (halk ağzı) çeyizini düzmek için damadın gelineverdiği para, kalın
  12. (mecaz) sıkıntı
  13. (mecaz) ağırbaşlılık
    Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi.
  14. (mecaz) değerli olma durumu
    Hediyenin ağırlığı.
  15. (mecaz) uyuşukluk ve gevşeklik durumu
    Beynime bir ağırlık peyda olmuştu. - A. Gündüz
  16. (askeriye) orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri
    Akşama doğru, ağırlığın başında bezgin neferlere iş gördürmeye uğraşıyordum. - F. R. Atay
  17. (fizik) yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke, gravite
  18. (spor) güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori

Deyimler

değiştir

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir

Atasözleri

değiştir