acılanmak

Türkçe

Eylem

acılanmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi acılanır)

1. tadı acı olmak, acılaşmak

   Ağzım acılandı.

2. (mecaz) acılı durumda olmak, üzüntüye kapılmak, üzülmek

   Yunus Emre insanların acılarıyla acılanan insandır. - Nezihe Araz

Çekimleme

acılanmak eyleminin çekimi

olumlu çekimler
			tekil			çoğul
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
bildirme (haber) kipleri	belirli geçmiş	basit	acılandım	acılandın	acılandı	acılandık	acılandınız	acılandılar
		hikaye	acılandıydım	acılandıydın	acılandıydı	acılandıydık	acılandıydınız	acılandıydılar
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	acılandıysam	acılandıysan	acılandıysa	acılandıysak	acılandıysanız	acılandıysalar acılandılarsa
	belirsiz geçmiş	basit	acılanmışım	acılanmışsın	acılanmış	acılanmışız	acılanmışsınız	acılanmışlar
		hikaye	acılanmıştım	acılanmıştın	acılanmıştı	acılanmıştık	acılanmıştınız	acılanmıştılar
		rivayet	acılanmışmışım	acılanmışmışsın	acılanmışmış	acılanmışmışız	acılanmışmışsınız	acılanmışmışlar
		şart	acılanmışsam	acılanmışsan	acılanmışsa	acılanmışsak	acılanmışsanız	acılanmışsalar acılanmışlarsa
	geniş	basit	acılanırım	acılanırsın	acılanır	acılanırız	acılanırsınız	acılanırlar
		hikaye	acılanırdım	acılanırdın	acılanırdı	acılanırdık	acılanırdınız	acılanırdılar
		rivayet	acılanırmışım	acılanırmışsın	acılanırmış	acılanırmışız	acılanırmışsınız	acılanırmışlar
		şart	acılanırsam	acılanırsan	acılanırsa	acılanırsak	acılanırsanız	acılanırsalar acılanırlarsa
	şimdiki	basit	acılanıyorum	acılanıyorsun	acılanıyor	acılanıyoruz	acılanıyorsunuz	acılanıyorlar
		hikaye	acılanıyordum	acılanıyordun	acılanıyordu	acılanıyorduk	acılanıyordunuz	acılanıyordular
		rivayet	acılanıyormuşum	acılanıyormuşsun	acılanıyormuş	acılanıyormuşuz	acılanıyormuşsunuz	acılanıyormuşlar
		şart	acılanıyorsam	acılanıyorsan	acılanıyorsa	acılanıyorsak	acılanıyorsanız	acılanıyorsalar acılanıyorlarsa
	gelecek	basit	acılanacağım	acılanacaksın	acılanacak	acılanacağız	acılanacaksınız	acılanacaklar
		hikaye	acılanacaktım	acılanacaktın	acılanacaktı	acılanacaktık	acılanacaktınız	acılanacaktılar
		rivayet	acılanacakmışım	acılanacakmışsın	acılanacakmış	acılanacakmışız	acılanacakmışsınız	acılanacakmışlar
		şart	acılanacaksam	acılanacaksan	acılanacaksa	acılanacaksak	acılanacaksanız	acılanacaksalar acılanacaklarsa
dilek (tasarlama) kipleri	istek	basit	acılanayım	acılanasın	acılana	acılanalım	acılanasınız	acılanalar
		hikaye	acılanaydım	acılanaydın	acılanaydı	acılanaldım	acılanaydınız	acılanaydılar
		rivayet	acılanaymışım	acılanaymışsın	acılanaymış	acılanalmışım	acılanaymışsınız	acılanaymışlar
		şart	—	—	—	—	—	—
	şart	basit	acılansam	acılansan	acılansa	acılansak	acılansanız	acılansalar
		hikaye	acılansaydım	acılansaydın	acılansaydı	acılansaydık	acılansaydınız	acılansaydılar
		rivayet	acılansaymışım	acılansaymışsın	acılansaymış	acılansaymışız	acılansaymışsınız	acılansaymışlar
		şart	—	—	—	—	—	—
	gereklilik	basit	acılanmalıyım	acılanmalısın	acılanmalı	acılanmalıyız	acılanmalısınız	acılanmalılar
		hikaye	acılanmalıydım	acılanmalıydın	acılanmalıydı	acılanmalıydık	acılanmalıydınız	acılanmalıydılar
		rivayet	acılanmalıymışım	acılanmalıymışsın	acılanmalıymış	acılanmalıymışız	acılanmalıymışsınız	acılanmalıymışlar
		şart	acılanmalıysam	acılanmalıysan	acılanmalıysa	acılanmalıysak	acılanmalıysanız	acılanmalıysalar acılanmalılarsa
	emir	basit	—	acılan	acılansın	—	acılanın acılanınız	acılansınlar
		hikaye	—	—	—	—	—	—
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	—	—	—	—	—	—
olumsuz çekimler
			tekil			çoğul
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
bildirme (haber) kipleri	belirli geçmiş	basit	acılanmadım	acılanmadın	acılanmadı	acılanmadık	acılanmadınız	acılanmadılar
		hikaye	acılanmadıydım	acılanmadıydın	acılanmadıydı	acılanmadıydık	acılanmadıydınız	acılanmadıydılar
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	acılanmadıysam	acılanmadıysan	acılanmadıysa	acılanmadıysak	acılanmadıysanız	acılanmadıysalar acılanmadılarsa
	belirsiz geçmiş	basit	acılanmamışım	acılanmamışsın	acılanmamış	acılanmamışız	acılanmamışsınız	acılanmamışlar
		hikaye	acılanmamıştım	acılanmamıştın	acılanmamıştı	acılanmamıştık	acılanmamıştınız	acılanmamıştılar
		rivayet	acılanmamışmışım	acılanmamışmışsın	acılanmamışmış	acılanmamışmışız	acılanmamışmışsınız	acılanmamışmışlar
		şart	acılanmamışsam	acılanmamışsan	acılanmamışsa	acılanmamışsak	acılanmamışsanız	acılanmamışsalar acılanmamışlarsa
	geniş	basit	acılanmam	acılanmazsın	acılanmaz	acılanmayız	acılanmazsınız	acılanmazlar
		hikaye	acılanmaydım	acılanmazdın	acılanmazdı	acılanmaydık	acılanmazdınız	acılanmazdılar
		rivayet	acılanmaymışım	acılanmazmışsın	acılanmazmış	acılanmaymışız	acılanmazmışsınız	acılanmazmışlar
		şart	acılanmaysam	acılanmazsan	acılanmazsa	acılanmaysak	acılanmazsanız	acılanmazsalar acılanmazlarsa
	şimdiki	basit	acılanmıyorum	acılanmıyorsun	acılanmıyor	acılanmıyoruz	acılanmıyorsunuz	acılanmıyorlar
		hikaye	acılanmıyordum	acılanmıyordun	acılanmıyordu	acılanmıyorduk	acılanmıyordunuz	acılanmıyordular
		rivayet	acılanmıyormuşum	acılanmıyormuşsun	acılanmıyormuş	acılanmıyormuşuz	acılanmıyormuşsunuz	acılanmıyormuşlar
		şart	acılanmıyorsam	acılanmıyorsan	acılanmıyorsa	acılanmıyorsak	acılanmıyorsanız	acılanmıyorsalar acılanmıyorlarsa
	gelecek	basit	acılanmayacağım	acılanmayacaksın	acılanmayacak	acılanmayacağız	acılanmayacaksınız	acılanmayacaklar
		hikaye	acılanmayacaktım	acılanmayacaktın	acılanmayacaktı	acılanmayacaktık	acılanmayacaktınız	acılanmayacaktılar
		rivayet	acılanmayacakmışım	acılanmayacakmışsın	acılanmayacakmış	acılanmayacakmışız	acılanmayacakmışsınız	acılanmayacakmışlar
		şart	acılanmayacaksam	acılanmayacaksan	acılanmayacaksa	acılanmayacaksak	acılanmayacaksanız	acılanmayacaksalar acılanmayacaklarsa
dilek (tasarlama) kipleri	istek	basit	acılanmayayım	acılanmayasın	acılanmaya	acılanmayalım	acılanmayasınız	acılanmayalar
		hikaye	acılanmayaydım	acılanmayaydın	acılanmayaydı	acılanmayaldım	acılanmayaydınız	acılanmayaydılar
		rivayet	acılanmayaymışım	acılanmayaymışsın	acılanmayaymış	acılanmayalmışım	acılanmayaymışsınız	acılanmayaymışlar
		şart	—	—	—	—	—	—
	şart	basit	acılanmasam	acılanmasan	acılanmasa	acılanmasak	acılanmasanız	acılanmasalar
		hikaye	acılanmasaydım	acılanmasaydın	acılanmasaydı	acılanmasaydık	acılanmasaydınız	acılanmasaydılar
		rivayet	acılanmasaymışım	acılanmasaymışsın	acılanmasaymış	acılanmasaymışız	acılanmasaymışsınız	acılanmasaymışlar
		şart	—	—	—	—	—	—
	gereklilik	basit	acılanmamalıyım	acılanmamalısın	acılanmamalı	acılanmamalıyız	acılanmamalısınız	acılanmamalılar
		hikaye	acılanmamalıydım	acılanmamalıydın	acılanmamalıydı	acılanmamalıydık	acılanmamalıydınız	acılanmamalıydılar
		rivayet	acılanmamalıymışım	acılanmamalıymışsın	acılanmamalıymış	acılanmamalıymışız	acılanmamalıymışsınız	acılanmamalıymışlar
		şart	acılanmamalıysam	acılanmamalıysan	acılanmamalıysa	acılanmamalıysak	acılanmamalıysanız	acılanmamalıysalar acılanmamalılarsa
	emir	basit	—	acılanma	acılanmasın	—	acılanmayın acılanmayınız	acılanmasınlar
		hikaye	—	—	—	—	—	—
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	—	—	—	—	—	—

Çeviriler

çeviriler

• Rusça: прогоркнуть (ru) (progorknutʹ), переживать (ru) (perejivatʹ), горевать (ru) (gorevatʹ)

Kaynakça

• Türk Dil Kurumuna göre "acılanmak" maddesi

Dış Bağlantılar

• acılanmak eyleminin çekimi