dava
Türkçe
düzenleKöken
düzenle- Osmanlı Türkçesi دعوی/دعوا, Arapça دَعْوَى (daʿvā).
Söyleniş
düzenleAd
düzenledava (belirtme hâli davayı, çoğulu davalar), sahiplik şekli dava -sı
- hedef, ülkü
- Ankara'nın bırakılışını Türkiye'nin ve davanın bırakılışı sayanlar vardı. — S. T. Buğra
- mesele, problem, sorun
- O kırk yıllık davada beyhude akıntıya kürek çekmişiz. — Y. K. Beyatlı
- sav, tez
- Erkekler, davalarını hanımlar kadar hararetle müdafaa edememişlerdir. — H. C. Yalçın
- sevgili
- (hukuk) korunmanın bir hüküm ile sağlanması için yargı organlarına başvurma
Çekimleme
düzenledava adının çekimi
Türetilmiş kavramlar
düzenleÇeviriler
düzenledava
Kaynakça
düzenle- Türk Dil Kurumuna göre "dava" maddesi
Ek okumalar
düzenle- Vikipedi'de dava