Türkçe

düzenle

Söyleniş

düzenle

dava (belirtme hâli davayı, çoğulu davalar), sahiplik şekli dava -sı

  1. hedef, ülkü
    Ankara'nın bırakılışını Türkiye'nin ve davanın bırakılışı sayanlar vardı. S. T. Buğra
  2. mesele, problem, sorun
    O kırk yıllık davada beyhude akıntıya kürek çekmişiz. Y. K. Beyatlı
  3. sav, tez
    Erkekler, davalarını hanımlar kadar hararetle müdafaa edememişlerdir. H. C. Yalçın
  4. sevgili
  5. (hukuk) korunmanın bir hüküm ile sağlanması için yargı organlarına başvurma

Çekimleme

düzenle

Türetilmiş kavramlar

düzenle

Çeviriler

düzenle

Kaynakça

düzenle

Ek okumalar

düzenle

Azerice

düzenle
Arapça دَعْوَى (daʿvā).

Söyleniş

düzenle
  • Heceleme: da‧va

dava

  1. (askeriye, sosyoloji) harp, savaş