Türkçe

düzenle

devrilmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi devrilir)

Çizmenin teki devrilmiş
Saddam devrildi (3)
  1. Devirme işi yapılmak:
    • "Üst parçası devrilmiş minarelerin başında, leyleklerin geniş kenarlı yuvaları görünüyor." - Hamdullah Suphi Tanrıöver
  2. (mecaz) Başka bir şeye dönmek, değişmek:
    • "Belli belirsiz uzamaya başlamış gölgelerle, ikindiye devrilen günün dakika dakika tadını çıkarmak..." - Yaman Koray
  3. (mecaz) Yok edilmek, ortadan kaldırılmak:
    • Bir düzine kadarı, aman dilemeye bile vakit bulamadan devrildi." - Tarık Buğra