Türkçe

düzenle

kavrulmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi kavrulur)

  1. kavurma işi yapılmak
  2. hayatın acılarına uğramak
    Hayatın cehenneminde kavrulmuş bir insana bu kolay ve sakin ölümler yakışmıyor. - Peyami Safa
  3. dış etkenler yüzünden özelliklerini yitirmek
    Yeryüzünün sıcaktan kavrulduğu ve herkesin buram buram terlediği bu temmuz güneşinde benim ellerim buz gibi idi - Etem İzzet Benice
  4. (mecaz) yaşı ilerlemesine karşın iyi gelişememek, cılız kalmak

Çeviriler

düzenle

Kaynakça

düzenle

Eski Türkçe

düzenle
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.
  1. kavrulmak