meydana çıkmak
Türkçe değiştir
Eylem değiştir
meydana çıkmak meydana çıkmak -ar meydana çıkmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi meydana çıkar)
- [1] ortaya çıkmak, görünmek
- İşte Galip, böyle bir muhitte herkesi şaşırtan büyük bir kabiliyetle meydana çıkıverdi. - A. H. Çelebi
- Yüz binlerce asker sokakları, meydanları, kırları dolduruyordu. - Ö. Seyfettin
- [2] belli olmak
- Şafak serinliği içinde onun yükselmesini seyrederken ilk tahminimizde yanılmadığımız meydana çıktı. - H. S. Tanrıöver
- Şehir kapılarının önündeki meydanlarda davul zurna çalınıyor, cirit, bar oynanıyordu. - A. H. Tanpınar
- [3] yetişmek, büyümek
- Altınyaprak Şirketi bizim son ekmek kapımızdı, bundan sonra iş bulabileceğim şüpheli, kardeşlerim daha meydana çıkmış sayılmaz. - R. N. Güntekin
- Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu. - Ö. Seyfettin
Kaynakça değiştir
- Türk Dil Kurumuna göre "meydana çıkmak" maddesi
Çeviriler değiştir
çeviriler