İngilizce

değiştir

over

[1] üzerinde, üzerinden (bir şeyin üst sınırından başlayıp yukarıya doğru uzanan veya yükselen bir şekilde).
[2] bir örtü gibi kaplamış durumda
[3] daha kıdemli, daha üst düzeyde.
[4] (bir şeyin) yerine
[5] (bir sesi vs.) bastırmış, daha yüksek şekilde
[6] (bir şeyin) ötesinde, üzerinden atladıktan sonra
[7] süresince, esnasında
[8] vasıtasıyla, aracılığıyla, -dan
[9] hakkında, -ile ilgili
[10] bitmiş, sona ermiş, son.
[11] (telsiz konuşmalarında) tamam.
[12] tekrar, yeniden
[13] (kriket) bir oyuncunun art arda 6 vuruş yapması.

Örnekler

değiştir
[1] Cook the sauce over a moderate heat.
[2] an oxygen tent over the bed
[2] Ladle this sauce over fresh pasta.
[3] Over him is the financial director.
[4] She has chosen him over me.
[5] He shouted over the noise of the taxis.
[6] Over the hill is a small village.
[7] You've given us a lot of heartache over the years.
[8] A voice came over the loudspeaker.
[9] a heated debate over unemployment
[10] The game is over.