Türkçe

düzenle

telaş (belirtme hâli telaşı, çoğulu telaşlar) telaş -şı

  1. herhangi bir sebeple acelecilik
Atatürk'ün gelişini göremedik ama koridordaki telaştan meseleyi anladık. -H. Taner
  1. kaygı, tasa, endişe
Ben geçerken onun telaşı, sizi dürtmesi gözümden kaçmadı. - H. E. Adıvar
  1. şaşkınlıktan doğan karışıklık, kargaşa
Herkes yağmur telaşı içindeydi. Islanmış, çamurlanmış, dört bir yanımdan geçiyorlardı. - N. Meriç

Deyimler

düzenle

Çeviriler

düzenle

Kaynakça

düzenle