zehir
Türkçe
düzenleKöken
düzenle- Osmanlı Türkçesi زهر (zehir), Farsça زهر (zehr).
Söyleniş
düzenleAd
düzenlezehir (belirtme hâli zehri, çoğulu zehirler)
- (mecaz) acı, büyük üzüntü, keder, sıkıntı
- Dünya ile küsmüş, içi zehir dolu olarak yaşamıştı bütün gençliğini. — N. Cumalı
- (zehirler) organizmaya girdiğinde kimyasal etkisiyle fizyolojik görevleri bozan ve miktarına göre canlıyı öldürebilen madde
- Evvela bir yumruk vurdu, sersemledim, sonra ağzıma bilmediğim bir zehir tıktı, işte bu zehirle bayıldım. — F. R. Atay
Çekimleme
düzenlezehir adının çekimi
Eş anlamlılar
düzenleZıt anlamlılar
düzenle- (zehirler): panzehir
Üst kavramlar
düzenle- (zehirler): madde
Alt kavramlar
düzenleDeyimler
düzenleTüretilmiş kavramlar
düzenlekurbağazehri, zehir bilimi, zehir ilmi, zehrolma, zehretme, zehirce, zehirci, zehircik, zehirken, zehirle, zehirleme, zehirli, zehirse, zehirsiz
Çeviriler
düzenlezehir
|
Kaynakça
düzenle- Türk Dil Kurumuna göre "zehir" maddesi
Ek okumalar
düzenle- Vikipedi'de zehir
Kürtçe
düzenleAd
düzenlezehir