Türkçe değiştir

Köken değiştir

Eski Türkçe kudug(kudug) > kuy(kuy)

Söyleniş değiştir

değiştir

kuyu (belirtme hâli kuyuyu, çoğulu kuyular), sahiplik şekli kuyu -su

  1. su tabakasına varıncaya kadar derinliğine kazılan, genellikle silindir şeklinde, çevresine duvar örülen, suyundan yararlanılan çukur
    Kahveci Salih eğilmiş, az evvel sarkıttığı gazozları kuyudan çıkarıyordu. — H. Taner
  2. toprağa kazılan derince çukur
  3. (madencilik) yer altındaki iş yerlerine ulaşmak için açılmış ve kesit boyutları derinliğine oranla sınırlı, düşey veya düşeye yakın bağlantı yolu.
  4. (mecaz) içinden çıkılamayan hâl veya yer

Çekimleme değiştir

Alt kavramlar değiştir

Atasözleri değiştir

Deyimler değiştir

Kelime birliktelikleri değiştir

Türetilmiş kavramlar değiştir

Çeviriler değiştir

Kaynakça değiştir

Ek okumalar değiştir

Anagramlar değiştir

Çağatayca değiştir

değiştir

  1. hangisi, kangı

Kaynakça değiştir

  • KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.

Gagavuzca değiştir

Köken değiştir

Eski Türkçe qudugh(qudugh)

Söyleniş değiştir

  • Heceleme: ku‧yu

değiştir

kuyu

  1. çukur, kuyu

Kaynakça değiştir

  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki