Türkçe değiştir

Eylem değiştir

yarmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi yarar) -ar

[1] uzunlamasına bölüp ayırmak
Odunu yarmak.
[2] buğday, arpa vb. tahıl tanelerini değirmende kırmak
[3] derin yara açmak
[4] yarık açmak
[5] (tıp) kesip açmak
[6] ortasından, içinden geçmek
Vapurun yardığı sular, iki yanından güya neşelerinden köpüre köpüre Üsküdar'a gidişler, daima eğlenceliydi. - A. Ş. Hisar

Çeviriler değiştir

Kaynakça değiştir

Çağatayca değiştir

değiştir

  1. sikke, beyaz para, altun, yamu

Kaynakça değiştir

  • KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.