Türkçe

değiştir

Heceleme

değiştir
Heceleme: can‧lan‧mak

canlanmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi canlanır)

  1. gücü artmak, diri duruma gelmek
    Biraz oyalandıktan sonra canlanan parmaklarını beyaz tuşlarda koşturarak çalmaya başladı. - P. Safa
  2. depreşmek
    Bir kere gözlerime baksanız anlardınız. Sizin için kalbimde canlanan emelleri. - N. H. Onan
  3. geçmişte yaşanan bir olay veya durum yeniden hatırlanmak
    Necati'nin o gün bir kere bile aklından geçmeyen bir isim, uzaklaşmış hatıraları arasından canlandı. - P. Safa
  4. etkinliği artmak, hareketlilik kazanmak

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir