hour
İngilizce
değiştirSöyleniş
değiştirYazılışlar
değiştir- (arkaik) hower
Ad
değiştirhour (çoğulu hours)
- [1] saat
Örnekler
değiştir- [1] I spent an hour at lunch.
- [2] From childhood's hour I have not been / As others were; I have not seen / As others saw; I could not bring / My passions from a common spring.
- [3] Now will be a good hour to show you Milly Erne's grave.
Eş anlamlılar
değiştir- (eskimiş) stound
Köken
değiştir- (Ana Hint-Avrupa dili): *yer-, *yor- → (Antik Yunanca): ὥρα → (Latince): hōra → (Eski Fransızca): houre, (h)ore → (Orta İngilizce): houre, oure