saat
TürkçeDüzenle
SöylenişDüzenle
- Heceleme: sa‧at
KökenDüzenle
- Osmanlı Türkçesi ساعت (sâ'at) sözcüğünden, Arapça سَاعَة (sāʿa) sözcüğünden.
AdDüzenle
saat (belirtme hâli saati, çoğulu saatler)
saat hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
- bir işin yapıldığı belli bir zaman
- Yemek saati. Kahvaltı saati. Uyku saati. Çalışma saati.
- (astronomi, zaman) vakit, zaman
- Oyuncular meyus olmayarak gene saati geldiği vakit perdelerini açtılar. - Memduh Şevket Esendal
- (ölçü aletleri) günün hangi anı olduğunu gösteren alet
- Kolundaki krome saate göz attı. - Refik Halit Karay
- (ölçü aletleri) sayaç
- Elektrik saati. Su saati.
- (ölçü birimleri, zaman) bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası, 60 dakikadan oluşan zaman birimi
- Beş altı mil ötedeki karşı kıyıya bir saatte varabilirdik ancak. - Azra Erhat
ÇekimlemeDüzenle
saat adının çekimi
Eş anlamlılarDüzenle
- güngen, sögen
Alt kavramlarDüzenle
- amper saat (pratik enerji birimi)
- (ölçü âleti): elektrik saati, kilometre saati
- (ölçü âleti, vakit, zaman): altın saat
- (ölçü âleti, vakit, zaman): atom saati, guguklu saat, kol saati, kuvars saat, sarkaçlı saat
- (vakit, zaman): ezanî saat, sihirli saat, zevalî saat
Sözcük birliktelikleriDüzenle
- o saat, saat gibi, saat gibi çalışmak, saat kulesi, saat on bir buçuğu çalmak, saat tutmak, saati çalmak, saat tutmak
Türetilmiş kavramlarDüzenle
ÇevirilerDüzenle
bir günlük sürenin yirmi dörtte biri
|
vakit, zaman
|
sayaç
KaynakçaDüzenle
- Türk Dil Kurumuna göre "saat" maddesi
AzericeDüzenle
AdDüzenle
saat
- (zaman, ölçü birimleri) saat
GagavuzcaDüzenle
KökenDüzenle
Arapça صَاعَةْ (ṣāʿat) sözcüğünden
AdDüzenle
saat
- (zaman, ölçü birimleri) saat
AtasözleriDüzenle
KaynakçaDüzenle
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki
KarakalpakçaDüzenle
AdDüzenle
saat
- (zaman, ölçü birimleri) saat
Kırım TatarcaDüzenle
AdDüzenle
saat
- (zaman, ölçü birimleri) saat