Türkçe değiştir

Köken değiştir

Arapça

Ön ad değiştir

tuhaf (karşılaştırma daha tuhaf, üstünlük en tuhaf)

  1. acayip
    Nahit'in onda hiç görmediği bir tuhaf hâli vardı. - T. Buğra
  2. şaşılacak, garip
  3. güldürücü
    Kibirli, alıngan olmayan, tuhaf ve nükteli bir adammış. - A. Ş. Hisar:[4]
  4. gülünç
    Bu kıyafetle tuhaf oluyorsun.
  5. anlaşılmaz
    Tuhaf çocuk, günü gününe uymuyor.

Çeviriler değiştir

Ünlem değiştir

tuhaf

  1. şaşılan bir şey karşısında söylenen söz
    Tuhaf! Her yerde olduğunun aksine, burada şehirden uzaklaştıkça binaların güzelliği artıyor. - A. Haşim

Çeviriler değiştir

Kaynakça değiştir