Türkçe değiştir

Eylem değiştir

yaşatmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi yaşatır) yaşatmak -ır

[1] yaşamasını sağlamak veya yaşamasına imkân vermek
Mükrimin Hoca, İslam tarihini sade öğretmez, yaşatırdı. - H. Taner
[2] daha iyi ve zengin bir hayat sürmesini sağlamak
Son derece lüks olanaklarla yaşatıyordu yeni ailesini. - A. Kutlu
[3] keyiflendirmek, mutlu etmek
Onu sanki yeniden yaşatan sesinizle okur musunuz? - A. Kabaklı
[4] sürdürmek, devam ettirmek
Bir millet, varlığını, her şeyden çok dilinde yaşatır. - O. V. Kanık

Köken değiştir

[1] Türkçe

Kaynakça değiştir

Çeviriler değiştir