Ayrıca bakınız: zahir, Zahir

Osmanlı Türkçesi

değiştir
[1] (Zuhur. dan) Görünen, âşikâr olan. Açık, belli, meydanda olan.
[2] Görünüşe göre.
[3] Şüphesiz.
[4] Suret. Dış yüz. Görünüş.
[5] Anlaşılan.
[6] Meğer. Galiba. Zannederim. Elbette.
[7] Parlak, parlayan. Hüsün ve safvet üzere olan.
[8] Engin denizler.
[9] Taşkın, coşkun.
[10] Semiz, tavlı ve bol olan.
[11] Yüksek şeref.
[12] Neşv ü nemâ bulup, gelişip, etrafa sarılıp sarmaşmış bitki.
[13] (Zahr. dan) Kuvvetli deve.
[14] Yardımcı, arka çıkan.
[15] Geriden gelen kuvvet