çocuk
Ayrıca bakınız: âdem evladı, bebek, çağa |
Türkçe değiştir
Söyleniş değiştir
Köken değiştir
Ad değiştir
çocuk (belirtme hâli çocuğu, çoğulu çocuklar) -ğu
çocuk hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
- (primatlar) küçük yaştaki kız ya da erkek
- Çocuğun bir sütninesi vardı. - R. H. Karay
- (aile, primatlar) soy bakımından kız ya da erkek evlat
- Anası olacak bir kadın çocuğu omuzundan yakalamış. - B. R. Eyuboğlu
- (primatlar) bebeklik ve ergenlik çağları arasındaki kız ya da oğlan, veya kız, uşak
- Çocuk köşeyi dönerken ana arkasından su içmeye gitti. - B. R. Eyuboğlu
- (primatlar) genç erkek
- "Çok yakışıklı çocuk, değil mi?"
- büyükler arasında daha az yaşlı olan kişi
- Yüz yaşındaki annesi için 55 yaşındaki oğlu hâlâ bir çocuktu.
- büyüklere yakışmayacak, daha çok küçüklerin yapabileceği gibi davranan kişi
- Otuz yaşında ama hâlâ çocuk.
- belli bir işte yeteri kadar tecrübesi ya da kabiliyeti olmayan kişi
- İdareyi Hasan'a nasıl bıraksın? O daha çocuk!
Çekimleme değiştir
çocuk adının çekimi
Üst kavramlar değiştir
Deyimler değiştir
Alt kavramlar değiştir
İnsan yavrusu
Türetilmiş kavramlar değiştir
- (insan yavrusu): çocukcağız, çocukça, çocukçu, çocukken, çocukla, çocuklu, çocukluk, çocuksa, çocuksu, çocuksuz
İlgili sözcükler değiştir
Çeviriler değiştir
çeviriler
|
Kaynakça değiştir
- Türk Dil Kurumuna göre "çocuk" maddesi
Atasözleri değiştir
- Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz
- Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez
- Adam olacak çocuk bokundan belli olur
- Alçak at binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay
- Çocuğa iş buyuran, ardınca kendi gider
- Çocuğun yediği helal, giydiği haram
- Çocuk düşe kalka büyür
- Çocuk seversen beşikte, koca seversen döşekte
- Öksüz çocuk göbeğini kendisi keser