Türkçe

değiştir

çiğnemek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi çiğner)

  1. ağza alınan bir şeyi dişler arasında ezmek, öğütmek
    Gözlerine uyku denilen şey girmiyor, çiğnediği lokma boğazından inmiyor. - H. R. Gürpınar
  2. ayağı veya tekerleği altına alarak ezmek
    Bunlara dalgın bakarken öteden gelen bir araba onu çiğneyecekti. - M. Ş. Esendal
  3. sayılması gereken bir şeyi saymamak, itibar etmemek, ayaklar altına almak
    Bunu yapmamak, insanlığın mukaddes mirasını çiğnemek değil, kendi hayatımı da inkâr etmek olacaktı. - R. N. Güntekin
  4. egemenliği altına almak, hükmetmek
    On iki milyonluk bir milleti çiğnemek sevdasına kapıldı. - R. E. Ünaydın

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir