Bewusstsein n (tamlayan hâli Bewusstseins, çoğulu e)

[1] (felsefe) şuur
[2] (manevî) akıl, bilinirlik, farkındalık, inanç
[3] (tıp) şuur
[4] (ahlâk) şuur

Söyleniş

değiştir
IPA(anahtar): bəˈvʊstzaɪ̯n
(dosya)

Eskimiş yazılışlar

değiştir
Bewußtsein

Heceleme

değiştir
Heceleme: Be‧wusst‧sein, çoğulu Heceleme: Be‧wusst‧sei‧ne

Karşıt anlamlılar

değiştir
[1–3] Unbewusstsein, Unbewusstheit
[3] Narkose, Schlaf

Üst kavramlar

değiştir
[1] Erkenntnistheorie
[2] Erkenntnis
[3] Geisteszustand
[4] Charakter

Alt kavramlar

değiştir
[1] Denken, Wahrnehmung
[1, 4] Selbstbewusstsein
[3] Unterbewusstsein
[2] Nachdenken

Örnekler

değiştir
[1] Nun ist aber das Bewußtsein Träger des Denkens. Wollte das Denken ein Nicht-Bewußtsein denken, entzöge es sich seine Grundlage.[1]
Fakat şuur ise düşüncenin taşıyıcısıdir. Eğer düşünce bir şuursuzluğu düşünmek isteseydi, temelinden kendi kendini mahrum ederdi.
[1] Das Bewusstsein ist die Voraussetzung für intelligentes Leben nach der gängigen Definition.
Şuur, yaygın olan tanımına göre zeki hayat için şarttır.
[2] Sie verließ ihn in dem Bewusstsein, dass er es nicht verkraften würde.
Onu bunu kaldıramayacağı inancında bırakarak terk ettilerr.
[2] Er rief sich den Vorgang nochmals in sein Bewusstsein zurück.
Olup biteni tekrar aklından geçirdi.
[2] „Dass ein im Bewusstsein dieser kriegserfüllten Zeit so sensibles Thema wie der Friede mit diesem Hinweis periodisiert wurde, machte aus seiner Biographie eine Größe sui generis.“[2]
„Bu savaş dolu zamandaki farkındalıkta barış kadar hassas bir mevzu bu ima ile periyotlaştırılması, biyografisini şahsına münhasır yaptı.“
[3] Nach der Narkose erlangte er sein Bewusstsein nur langsam wieder zurück.
Narkozdan sonra şuuru ancak yavaşça geri geldi.
[4] Zum Bewusstsein kommen heißt: ein Gewissen bekommen, heißt wissen, was gut und böse ist.[3]
Şuurda olmak demek, vicdana sahip olmak, iyi ve kötünün ne olduğunu bilmek demektir.
[4] Das gesellschaftliche Bewusstsein ändert sich im Laufe der Zeit.
Sosyal şuur zamanla değişir.
[*] Bewusstsein gibt es seiner Natur nach nur in der Einzahl. Ich möchte sagen: die Gesamtzahl aller »Bewusstheiten« ist immer bloß »eins«.[4]
Şuur, tabiatı icabı tekildir. Demek istediğim şudur ki bütün »bilinçler«in toplamı her zaman sadece »bir«dir.

Deyimler

değiştir
[2] jemandem zu Bewusstsein kommen

Sözcük birliktelikleri

değiştir
[1] das eigene Bewusstsein
[2] ins Bewusstsein rufen
[3] wieder zu Bewusstsein kommen, das Bewusstsein verlieren
[4] geschichtliches Bewusstsein, historisches Bewusstsein, soziales Bewusstsein, das Bewusstsein der Bevölkerung

Türetilmiş kavramlar

değiştir
bewusstseinserweiternd

Benzer sözcükler

değiştir
Bewusstheit

İlgili sözcükler

değiştir
[1] Intelligenz
[2] Erinnerung
[3] Klarheit, Wachheit
[4] Überzeugung
Almanca bewusst (de) kelimesinden Martin Luther tarafından türetilmiştir.[5]

Kaynakça

değiştir
  1. Friedrich Seibold philosophia-online.de
  2. Pedro Barceló (2012). Kleine römische Geschichte, 70.
  3. Thomas Mann
  4. Erwin Schrödinger: Geist und Materie. Zsolnay Verlag, Wien 1986. ISBN 3-552-03810-8. 4. Kapitel, Seite 90.
  5. Friedrich Kluge, Elmar Seebold tarafından hazırlanmış „Etymologisches Wörterbuch der deutschen Sprache“ (Almancanın etimolojik sözlüğü). 24. gözden geçirilmiş ve genişletilmiş baskısı. Walter de Gruyter, Berlin/New York 2001, ISBN 978-3-11-017473-1, DNB 965096742, kelime: „Bewusstsein“