Türkçe

değiştir

bayılmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi bayılır)

  1. baygın duruma girmek, uyur gibi olmak, kendinden geçmek, kendini kaybetmek
    Anasının bayıldığını gören çocuk avaz avaz ağlamaya başlamıştı. - A. Kulin
  2. çok hoşlanmak, çok sevmek
    Tüm güzel ve yüce şeylere bayılırım. Doğuştan duygusalımdır ben. - N. Hikmet
  3. sıcak, açlık, susuzluk, yorgunluk vb. etkenlerle dayanma gücünü yitirmek
    Uzakta görülen manzaralar insana sıcaktan bunalmış ve bayılmış hissini verir. - A. Ş. Hisar
  4. vermek, ödemek
    Palas pandıras evden fırlayıp bir de üstüne o kadar taksi parası bayıldığına bin pişmandı. - E. Şafak

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir