cilalanmak

Türkçe

Eylem

cilalanmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi cilalanır)

1. cilalama işine konu olmak

Çekimleme

cilalanmak eyleminin çekimi

olumlu çekimler
			tekil			çoğul
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
bildirme (haber) kipleri	belirli geçmiş	basit	cilalandım	cilalandın	cilalandı	cilalandık	cilalandınız	cilalandılar
		hikaye	cilalandıydım	cilalandıydın	cilalandıydı	cilalandıydık	cilalandıydınız	cilalandıydılar
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	cilalandıysam	cilalandıysan	cilalandıysa	cilalandıysak	cilalandıysanız	cilalandıysalar cilalandılarsa
	belirsiz geçmiş	basit	cilalanmışım	cilalanmışsın	cilalanmış	cilalanmışız	cilalanmışsınız	cilalanmışlar
		hikaye	cilalanmıştım	cilalanmıştın	cilalanmıştı	cilalanmıştık	cilalanmıştınız	cilalanmıştılar
		rivayet	cilalanmışmışım	cilalanmışmışsın	cilalanmışmış	cilalanmışmışız	cilalanmışmışsınız	cilalanmışmışlar
		şart	cilalanmışsam	cilalanmışsan	cilalanmışsa	cilalanmışsak	cilalanmışsanız	cilalanmışsalar cilalanmışlarsa
	geniş	basit	cilalanırım	cilalanırsın	cilalanır	cilalanırız	cilalanırsınız	cilalanırlar
		hikaye	cilalanırdım	cilalanırdın	cilalanırdı	cilalanırdık	cilalanırdınız	cilalanırdılar
		rivayet	cilalanırmışım	cilalanırmışsın	cilalanırmış	cilalanırmışız	cilalanırmışsınız	cilalanırmışlar
		şart	cilalanırsam	cilalanırsan	cilalanırsa	cilalanırsak	cilalanırsanız	cilalanırsalar cilalanırlarsa
	şimdiki	basit	cilalanıyorum	cilalanıyorsun	cilalanıyor	cilalanıyoruz	cilalanıyorsunuz	cilalanıyorlar
		hikaye	cilalanıyordum	cilalanıyordun	cilalanıyordu	cilalanıyorduk	cilalanıyordunuz	cilalanıyordular
		rivayet	cilalanıyormuşum	cilalanıyormuşsun	cilalanıyormuş	cilalanıyormuşuz	cilalanıyormuşsunuz	cilalanıyormuşlar
		şart	cilalanıyorsam	cilalanıyorsan	cilalanıyorsa	cilalanıyorsak	cilalanıyorsanız	cilalanıyorsalar cilalanıyorlarsa
	gelecek	basit	cilalanacağım	cilalanacaksın	cilalanacak	cilalanacağız	cilalanacaksınız	cilalanacaklar
		hikaye	cilalanacaktım	cilalanacaktın	cilalanacaktı	cilalanacaktık	cilalanacaktınız	cilalanacaktılar
		rivayet	cilalanacakmışım	cilalanacakmışsın	cilalanacakmış	cilalanacakmışız	cilalanacakmışsınız	cilalanacakmışlar
		şart	cilalanacaksam	cilalanacaksan	cilalanacaksa	cilalanacaksak	cilalanacaksanız	cilalanacaksalar cilalanacaklarsa
dilek (tasarlama) kipleri	istek	basit	cilalanayım	cilalanasın	cilalana	cilalanalım	cilalanasınız	cilalanalar
		hikaye	cilalanaydım	cilalanaydın	cilalanaydı	cilalanaydık	cilalanaydınız	cilalanaydılar
		rivayet	cilalanaymışım	cilalanaymışsın	cilalanaymış	cilalanaymışız	cilalanaymışsınız	cilalanaymışlar
		şart	—	—	—	—	—	—
	şart	basit	cilalansam	cilalansan	cilalansa	cilalansak	cilalansanız	cilalansalar
		hikaye	cilalansaydım	cilalansaydın	cilalansaydı	cilalansaydık	cilalansaydınız	cilalansaydılar
		rivayet	cilalansaymışım	cilalansaymışsın	cilalansaymış	cilalansaymışız	cilalansaymışsınız	cilalansaymışlar
		şart	—	—	—	—	—	—
	gereklilik	basit	cilalanmalıyım	cilalanmalısın	cilalanmalı	cilalanmalıyız	cilalanmalısınız	cilalanmalılar
		hikaye	cilalanmalıydım	cilalanmalıydın	cilalanmalıydı	cilalanmalıydık	cilalanmalıydınız	cilalanmalıydılar
		rivayet	cilalanmalıymışım	cilalanmalıymışsın	cilalanmalıymış	cilalanmalıymışız	cilalanmalıymışsınız	cilalanmalıymışlar
		şart	cilalanmalıysam	cilalanmalıysan	cilalanmalıysa	cilalanmalıysak	cilalanmalıysanız	cilalanmalıysalar cilalanmalılarsa
	emir	basit	—	cilalan	cilalansın	—	cilalanın cilalanınız	cilalansınlar
		hikaye	—	—	—	—	—	—
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	—	—	—	—	—	—
olumsuz çekimler
			tekil			çoğul
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
bildirme (haber) kipleri	belirli geçmiş	basit	cilalanmadım	cilalanmadın	cilalanmadı	cilalanmadık	cilalanmadınız	cilalanmadılar
		hikaye	cilalanmadıydım	cilalanmadıydın	cilalanmadıydı	cilalanmadıydık	cilalanmadıydınız	cilalanmadıydılar
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	cilalanmadıysam	cilalanmadıysan	cilalanmadıysa	cilalanmadıysak	cilalanmadıysanız	cilalanmadıysalar cilalanmadılarsa
	belirsiz geçmiş	basit	cilalanmamışım	cilalanmamışsın	cilalanmamış	cilalanmamışız	cilalanmamışsınız	cilalanmamışlar
		hikaye	cilalanmamıştım	cilalanmamıştın	cilalanmamıştı	cilalanmamıştık	cilalanmamıştınız	cilalanmamıştılar
		rivayet	cilalanmamışmışım	cilalanmamışmışsın	cilalanmamışmış	cilalanmamışmışız	cilalanmamışmışsınız	cilalanmamışmışlar
		şart	cilalanmamışsam	cilalanmamışsan	cilalanmamışsa	cilalanmamışsak	cilalanmamışsanız	cilalanmamışsalar cilalanmamışlarsa
	geniş	basit	cilalanmam	cilalanmazsın	cilalanmaz	cilalanmayız	cilalanmazsınız	cilalanmazlar
		hikaye	cilalanmazdım	cilalanmazdın	cilalanmazdı	cilalanmazdık	cilalanmazdınız	cilalanmazdılar
		rivayet	cilalanmazmışım	cilalanmazmışsın	cilalanmazmış	cilalanmazmışız	cilalanmazmışsınız	cilalanmazmışlar
		şart	cilalanmazsam	cilalanmazsan	cilalanmazsa	cilalanmazsak	cilalanmazsanız	cilalanmazsalar cilalanmazlarsa
	şimdiki	basit	cilalanmıyorum	cilalanmıyorsun	cilalanmıyor	cilalanmıyoruz	cilalanmıyorsunuz	cilalanmıyorlar
		hikaye	cilalanmıyordum	cilalanmıyordun	cilalanmıyordu	cilalanmıyorduk	cilalanmıyordunuz	cilalanmıyordular
		rivayet	cilalanmıyormuşum	cilalanmıyormuşsun	cilalanmıyormuş	cilalanmıyormuşuz	cilalanmıyormuşsunuz	cilalanmıyormuşlar
		şart	cilalanmıyorsam	cilalanmıyorsan	cilalanmıyorsa	cilalanmıyorsak	cilalanmıyorsanız	cilalanmıyorsalar cilalanmıyorlarsa
	gelecek	basit	cilalanmayacağım	cilalanmayacaksın	cilalanmayacak	cilalanmayacağız	cilalanmayacaksınız	cilalanmayacaklar
		hikaye	cilalanmayacaktım	cilalanmayacaktın	cilalanmayacaktı	cilalanmayacaktık	cilalanmayacaktınız	cilalanmayacaktılar
		rivayet	cilalanmayacakmışım	cilalanmayacakmışsın	cilalanmayacakmış	cilalanmayacakmışız	cilalanmayacakmışsınız	cilalanmayacakmışlar
		şart	cilalanmayacaksam	cilalanmayacaksan	cilalanmayacaksa	cilalanmayacaksak	cilalanmayacaksanız	cilalanmayacaksalar cilalanmayacaklarsa
dilek (tasarlama) kipleri	istek	basit	cilalanmayayım	cilalanmayasın	cilalanmaya	cilalanmayalım	cilalanmayasınız	cilalanmayalar
		hikaye	cilalanmayaydım	cilalanmayaydın	cilalanmayaydı	cilalanmayaydık	cilalanmayaydınız	cilalanmayaydılar
		rivayet	cilalanmayaymışım	cilalanmayaymışsın	cilalanmayaymış	cilalanmayaymışız	cilalanmayaymışsınız	cilalanmayaymışlar
		şart	—	—	—	—	—	—
	şart	basit	cilalanmasam	cilalanmasan	cilalanmasa	cilalanmasak	cilalanmasanız	cilalanmasalar
		hikaye	cilalanmasaydım	cilalanmasaydın	cilalanmasaydı	cilalanmasaydık	cilalanmasaydınız	cilalanmasaydılar
		rivayet	cilalanmasaymışım	cilalanmasaymışsın	cilalanmasaymış	cilalanmasaymışız	cilalanmasaymışsınız	cilalanmasaymışlar
		şart	—	—	—	—	—	—
	gereklilik	basit	cilalanmamalıyım	cilalanmamalısın	cilalanmamalı	cilalanmamalıyız	cilalanmamalısınız	cilalanmamalılar
		hikaye	cilalanmamalıydım	cilalanmamalıydın	cilalanmamalıydı	cilalanmamalıydık	cilalanmamalıydınız	cilalanmamalıydılar
		rivayet	cilalanmamalıymışım	cilalanmamalıymışsın	cilalanmamalıymış	cilalanmamalıymışız	cilalanmamalıymışsınız	cilalanmamalıymışlar
		şart	cilalanmamalıysam	cilalanmamalıysan	cilalanmamalıysa	cilalanmamalıysak	cilalanmamalıysanız	cilalanmamalıysalar cilalanmamalılarsa
	emir	basit	—	cilalanma	cilalanmasın	—	cilalanmayın cilalanmayınız	cilalanmasınlar
		hikaye	—	—	—	—	—	—
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	—	—	—	—	—	—

Çeviriler

çeviriler

• Fince: kiillottua (fi)

Kaynakça

• Türk Dil Kurumuna göre "cilalanmak" maddesi