Türkçe

değiştir

Söyleniş

değiştir
IPA(anahtar): /haː.ˈd͡ʒet/
Heceleme: ha‧cet
Osmanlı Türkçesi حاجت‎, Arapça حَاجَة(ḥāce).

hacet (belirtme hâli haceti, çoğulu hacetler)

  1. herhangi bir şey için lüzumlu olma, ihtiyaç, gereklilik, lüzum
    Söylemeye hacet yok ki, bu bir ruh hamlesi ve hareket hâlinde bir ebedîlik prensibidir. - Peyami Safa
  2. (din) Tanrı'dan yerine getirilmesi beklenen dilek
    Bu devri yüz defa yapabildiniz mi mutlaka her hacetiniz de yerine gelir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
  3. ihtiyaç duyulan veya lüzumlu şey
  4. (fizyoloji) idrar veya dışkı yapma

Çekimleme

değiştir

Deyimler

değiştir

hacet deresi, hacet dileme, hacet görme, hacet kalmama, hacet kapısı, hacet namazı, hacet penceresi, hacet tepesi, hacet yeri, hacet yok

Türetilmiş kavramlar

değiştir

Çeviriler

değiştir

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir

Atasözleri

değiştir