cılız
Ayrıca bakınız: ışık |
Türkçe
düzenleBelirteç
düzenlecılız hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
cılız
- güçsüz bir biçimde
- Üçüncü kez aynı cümleyi söylüyordu ama şimdi çok daha cılız çıkmıştı sesi. - E. Şafak
Çeviriler
düzenleçeviriler
=
=Deyimler
düzenleÖn ad
düzenlecılız
- çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif
- Hanın sahibi cılız bir adamdı. - S. F. Abasıyanık
- güçsüz, sönük
- Ambarda, tavana tutturulmuş cılız ışıklar, arada sönecekmiş gibi pırpırlanıyordu. - B. Günel
- incelean
- Bir zamanlar asma köprünün bulunduğu yerde şimdi cılız bir halat vardı. - A. Kulin
- basit, değersiz, önemsiz
- Mimaride cılız eserler vücuda geliyordu. - B. Felek
Çeviriler
düzenleçeviriler
|
Kaynakça
düzenle- Türk Dil Kurumuna göre "cılız" maddesi
Azerice
düzenleÖn ad
düzenlecılız
- cılız