ince
![]() |
Ayrıca bakınız: İnce |
TürkçeDeğiştir
KökenDeğiştir
- Eski Türkçe yinçge
YazılışlarDeğiştir
Ön adDeğiştir
ince (karşılaştırma daha ince, üstünlük en ince)
- kendi cinsinden olanlara göre, dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı
- İnce minare. İnce değnek. İnce kitap.
- zayıf
- Sarışın, kuru, ince bir kadındı. - Y. K. Beyatlı
- taneleri ufak, iri karşıtı
- İnce un.
- İnce kum.
- aşırı özen gerektiren, kaba karşıtı
- İnce nakış.
- ayrıntılı
- Bugün temizlikçi geliyor. Şöyle ince bir temizliğe... - T. Uyar
- akışkanlığı çok olan, yoğun ve koyu olmayan
- tiz, pes karşıtı
- İnce bir çocuk sesinin hırçınlaştığı, ağladığı işitildi. - R. N. Güntekin
- hafif, gücü az
- Hiçbir hareket bu gülüş kadar belirsiz ve ince değildir. - S. F. Abasıyanık
- (mecaz) iyiden iyiye, enikonu, ayrıntılı
- Aletler, uzun denemelerin, ince hesapların, birbirini tamamlayan bilgi ve diğer aletlerin mahsulüdür. - M. Kaplan
- (mecaz) düşünce, duygu veya davranış bakımından insanın sevgi ve saygısını kazanan, zarif, kaba karşıtı
- Bu gülümseyişte, herkesin hemen seçemeyeceği bir ince alay gizli. - A. Ağaoğlu
DeyimlerDeğiştir
ÇevirilerDeğiştir
çeviriler
|
KaynakçaDeğiştir
- Türk Dil Kurumuna göre "ince" maddesi
AtasözleriDeğiştir
Kırım TatarcaDeğiştir
Ön adDeğiştir
ince
- ince