dalgalanmak

Türkçe

Eylem

dalgalanmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi dalgalanır)

1. (okyanus bilimi) üzerinde dalga oluşmak
2. renk, ton değiştirmek

   Yüzünde belli belirsiz bir pembelik dalgalanmıştı. - H. Taner

3. hareketli olmak, kıpırdamak

   Kadının simsiyah saçları, gelişigüzel rüzgârın önüne bırakılmış, dalgalanıyor. - E. M. Karakurt

4. tutarlı olmamak, tutarlı davranışlarda bulunmamak

Çeviriler

çeviriler

• Eski Türkçe: irkeklenmek‎ (otk) (irkeklenmek)
• Estonca: lainetama (et)
• Fince: aaltoilla (fi)
• Fransızca: ondoyer (fr)
• İbranice: לסעור‎ (he) (lis'oor)
• İngilizce: undulate (en)
• Lehçe: falować (pl)
• Macarca: hullámzik (hu)
• Özbekçe: hilpiramoq (uz), mavjlanmoq (uz), toʻlqinlanmoq (uz)
• Rusça: волноваться (ru) (volnovatʹsya)
• Tatarca: dulqınlanu (tt)
• Türkmence: tolkun atmak (tk)
• Yunanca: κυματίζω (el) (kymatízo)

Kaynakça

• Türk Dil Kurumuna göre "dalgalanmak" maddesi