narrow
İngilizceDüzenle
Ön adDüzenle
narrow (karşılaştırma narrower, üstünlük narrowest)
SöylenişDüzenle
ÖrneklerDüzenle
- [1] a narrow hallway
- [2] a narrow escape
- [3] The Jews were but a small nation, and confined to a narrow compass in the world.
Karşıt anlamlılarDüzenle
Türetilmiş kavramlarDüzenle
KökenDüzenle
- (Ana Hint-Avrupa dili): (s)ner- → (Proto-Cermence): *narwaz → (Eski İngilizce): nearu → (Orta İngilizce): narow, narowe, narewe, narwe, naru
EylemDüzenle
narrow
ÖrneklerDüzenle
- [1] We need to narrow the search.
- [2] The road narrows.