Ayrıca bakınız: Dar, DAR, dâr

TürkçeDeğiştir

[da:r]

KökenDeğiştir

Farsça
Arapça

YazılışlarDeğiştir

Eski Yazı: طار

Değiştir

dar (belirtme hâli darı, çoğulu darlar) -rı

  1. idam mahkûmlarını asmak için dikilen direk
  2. (toplum bilimi) yurt
  3. (mimarlık, iskân) yurt, ev

ÇevirilerDeğiştir

BelirteçDeğiştir

dar

  1. güçlükle, ucu ucuna, ancak
    En sonra, pek çok sıkılan çocukların zoru ile akşam altı postasına dar yetiştiler. - Memduh Şevket Esendal

ÇevirilerDeğiştir

Ön adDeğiştir

dar

  1. içine alacağı şeye oranla ölçüleri yetersiz olan, geniş ve bol karşıtı
    Bütün gece eski kentin dar sokaklarında dolaştım. - A. Ağaoğlu
  2. genişliği az veya yetersiz olan, ensiz, mikro
    ''Sahilleri kucaklayan tatlı meltemler, bu mahallenin dar sokaklarından geçmiyordu. - S. Derviş
  3. az, elverişsiz, sınırlı
    Dar ve alıştığımız çerçeve içinden çıkmak bizi şaşırtacağı için onu istemeyiz. - A. H. Çelebi
  4. sıkıntılı
    Dar bir gün gelmiş, birinden üç beş kuruş almışım, bundan ne çıkar? - M. Ş. Esendal
  5. (mecaz) yetersiz
    Bazıları mefkûrenin enginliğini ve azametini tamamıyla kavrayamayacak derecede dardırlar. - Y. K. Karaosmanoğlu

DeyimlerDeğiştir

ÇevirilerDeğiştir

KaynakçaDeğiştir

AtasözleriDeğiştir

AzericeDeğiştir

Ön adDeğiştir

dar

  1. dar

GagavuzcaDeğiştir

KökenDeğiştir

Eski Türkçe tar

Ön adDeğiştir

dar

  1. dar

KaynakçaDeğiştir

  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki

İspanyolcaDeğiştir

EylemDeğiştir

dar

  1. vermek

KürtçeDeğiştir

Değiştir

dar

  1. (ağaçlar) ağaç

MaltacaDeğiştir

Değiştir

dar

  1. (mimarlık) ev

TatarcaDeğiştir

Değiştir

dar

  1. darağacı

ZazacaDeğiştir

Değiştir

dar

  1. (ağaçlar) ağaç