dar
Türkçe
düzenle- [da:r]
Köken
düzenleYazılışlar
düzenleAd
düzenledar (belirtme hâli darı, çoğulu darlar)
Çeviriler
düzenleçeviriler
üs ya iks
|
Belirteç
düzenleÖn ad
düzenledar
- içine alacağı şeye oranla ölçüleri yetersiz olan, geniş ve bol karşıtı
- Bütün gece eski kentin dar sokaklarında dolaştım. - A. Ağaoğlu
- genişliği az veya yetersiz olan, ensiz, mikro
- ''Sahilleri kucaklayan tatlı meltemler, bu mahallenin dar sokaklarından geçmiyordu. - S. Derviş
- az, elverişsiz, sınırlı
- Dar ve alıştığımız çerçeve içinden çıkmak bizi şaşırtacağı için onu istemeyiz. - A. H. Çelebi
- sıkıntılı
- Dar bir gün gelmiş, birinden üç beş kuruş almışım, bundan ne çıkar? - M. Ş. Esendal
- (mecaz) yetersiz
- Bazıları mefkûrenin enginliğini ve azametini tamamıyla kavrayamayacak derecede dardırlar. - Y. K. Karaosmanoğlu
Deyimler
düzenleÇeviriler
düzenleKaynakça
düzenle- Türk Dil Kurumuna göre "dar" maddesi
Atasözleri
düzenleAzerice
düzenleÖn ad
düzenledar
- dar
Gagavuzca
düzenleKöken
düzenle- Eski Türkçe tar