Türkçe değiştir

Eylem değiştir

tutuşmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi tutuşur) -ur

  1. birbirini tutmak, birbirine ilişip dokunmak
  2. bir işe başlamak, girişmek
İki ordu bir harbe daha tutuştular. - F. R. Atay
  1. (yangın) yanmaya başlamak, ateş almak
    Bu fenerleri birbirine bağlayan çiçekli askılardaki küçük lambalar tutuştu. - H. C. Yalçın
  2. kızarmak, kızıllaşmak
    Karşı dağlarda tutuşmuş gibi gül bahçeleri. Koyu bir kırmızılık gökten ayırmada yeri. - Y. K. Beyatlı
  3. telaşlanmak

Deyimler değiştir

Çeviriler değiştir

Kaynakça değiştir

Eski Türkçe değiştir

Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

Eylem değiştir

  1. tutuşmak

Türkmence değiştir

Eylem değiştir

tutuşmak

  1. birbirini tutmak, tutuşmak
  2. kucaklaşmak

Kaynakça değiştir

  • Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.