Türkçe

değiştir

ilişmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi ilişir)

  1. bir şeye hafifçe dokunmak, takılmak
    Elim çiçeklere ilişti, vazo devrildi.
  2. elini sürmek, dokunmak
    ¨¨Bir sancılı yerine dokunmuşum gibi ızdırapla 'bırak, ilişme' diye inledi. - F. R. Atay
  3. bir şeyin kenarına kısa bir süre için oturmak
    Sonra gene usulca hastanın karyolasına yandan ilişerek oturdu. - N. Cumalı
  4. karışmak, rahat vermemek, müdahale etmek
    Sanat edebiyat açısından, derginin politikasıyla tam uyuşmasa da burada tek satırıma ilişmediler. - A. Ağaoğlu
  5. değinmek, sözünü etmek
    O konuya hiç ilişmedik.
  6. şaka etmek

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir

Çağatayca

değiştir
  1. bend, peyvend olmak, bağlanmak

Eski Türkçe

değiştir
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.
  1. birbirine ilişmek
  2. çatışmak
  3. asmakta yardım ve yarış etmek

Kaynakça

değiştir
  • KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.