yarar

Ayrıca bakınız: yararcı, yararcılık

Türkçe

Ad

yarar (belirtme hâli yararı, çoğulu yararlar)

1. işten elde edilen iyi sonuç, fayda, avantaj

   Al takke ver külah, kırsal kesimi çocuğunu okutmanın yararına inandırdık. -A. İlhan

2. çıkar

   Kızılay yararına balo.

Deyimler

yarar sağlamak, yararı dokunmak, yararı olmak

Çeviriler

çeviriler

• Arapça: فائدة‎ (ar)
• Azerice: fayda (az)
• Eski Türkçe: asıg‎ (otk) (asıg)
• Fince: etu (fi), etuisuus (fi), hyöty (fi)
• Fransızca: avantage (fr), profit (fr)
• İngilizce: advantage (en), benefit (en), profit (en), utility (en)
• Karaçay Balkarca: asuv (krc)
• Özbekçe: foyda (uz), foydali (uz), yaroqli (uz)
• Portekizce: lucro (pt)
• Rusça: польза (ru) (polʹza), выгода (ru) (vıgoda)
• Türkmence: peýdaa (tk)

Ön ad

yarar

1. yarayan, elverişli, uygun

   Sanat yalnız insanları ıslah etmeye yarar bir vasıtadır. -Y. K. Beyatlı

Çeviriler

çeviriler

• Rusça: годный (ru) (godnıy), подходящий (ru) (podhodyaşçiy)

Kaynakça

• Türk Dil Kurumuna göre "yarar" maddesi

Atasözleri

• Deliye taş atma, başını yarar
• Dünya bol olmuş neye yarar, pabuç dar olduktan sonra
• Kaynana pamuk ipliği olup raftan düşse gelinin başını yarar
• Ummadığın taş baş yarar

Tatarca

Ad

yarar

1. yarar, fayda