Ayrıca bakınız: İYİ

Türkçe

değiştir
Osmanlı Türkçesi ایو(eyü), Eski Anadolu Türkçesi eygü‎, Eski Türkçe 𐰓𐰏𐰇(edgü), Proto Türkçe *ed-gü (fevkalade, iyi), *ed (şey, mal).

Söyleniş

değiştir

Zıt anlamlılar

değiştir

iyi (belirtme hâli iyini, çoğulu iyiler), sahiplik şekli iyi -si

  1. (öğretim) öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not
    Matematikten iyi aldığıma sevinmişti.

Çekimleme

değiştir

Deyimler

değiştir

Türetilmiş kavramlar

değiştir

Çeviriler

değiştir

Belirteç

değiştir

iyi

  1. istenilen, beğenilen, yerinde, yararlı, uygun bir biçimde
    Bunun çocukları iyi çıktıkları için ölünceye kadar babalarına bakmışlar. — M. Ş. Esendal

Çeviriler

değiştir

iyi (karşılaştırma daha iyi, üstünlük en iyi)

  1. aşırı, bol, çok
    İyi yağmur yağdı.
  2. beğenilen, istenilen vasıfları taşıyan, beğenilecek şekilde olan
    Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum. — F. R. Atay
    Çoğu zaman "iyi huylu insan" diyeceğimize kısaca "iyi insan" deriz. Hâlbuki huyu, karakteri iyi olan, her zaman ahlâken iyi değildir.
  3. doğru olan
    İyisi bu işe karışmamaktır.
  4. hayırlı, uğurlu haber getiren
    İyi haberi getirince sevincimden alnından öptüm.
  5. münasip, uygun, yerinde
    İyi cevap!
  6. sağlıklı, sıhhatli
    İyi ve sıhhatli olduğumu bildirebilirsiniz. — N. F. Kısakürek
  7. yetecek miktarda olan
    eş anlamlısı: yeterli
    Bu yün, hırka için iyidir.

Atasözleri

değiştir

Deyimler

değiştir

Türetilmiş kavramlar

değiştir

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir