çekidüzen vermek

Türkçe

Eylem

çekidüzen vermek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi çekidüzen verir)

1. düzgün duruma getirmek, düzeltmek
2. belirlenen ölçülere uydurmak

   Onun her yazdığı iyi olmayabilir, kendini bırakıp çekidüzen gözetmeden karmakarışık yazdığı da oluyor. - N. Ataç

Çekimleme

çekidüzen vermek eyleminin çekimi

olumlu çekimler
			tekil			çoğul
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
bildirme (haber) kipleri	belirli geçmiş	basit	çekidüzen verdim	çekidüzen verdin	çekidüzen verdi	çekidüzen verdik	çekidüzen verdiniz	çekidüzen verdiler
		hikaye	çekidüzen verdiydim	çekidüzen verdiydin	çekidüzen verdiydi	çekidüzen verdiydik	çekidüzen verdiydiniz	çekidüzen verdiydiler
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	çekidüzen verdiysem	çekidüzen verdiysen	çekidüzen verdiyse	çekidüzen verdiysek	çekidüzen verdiyseniz	çekidüzen verdiyseler çekidüzen verdilerse
	belirsiz geçmiş	basit	çekidüzen vermişim	çekidüzen vermişsin	çekidüzen vermiş	çekidüzen vermişiz	çekidüzen vermişsiniz	çekidüzen vermişler
		hikaye	çekidüzen vermiştim	çekidüzen vermiştin	çekidüzen vermişti	çekidüzen vermiştik	çekidüzen vermiştiniz	çekidüzen vermiştiler
		rivayet	çekidüzen vermişmişim	çekidüzen vermişmişsin	çekidüzen vermişmiş	çekidüzen vermişmişiz	çekidüzen vermişmişsiniz	çekidüzen vermişmişler
		şart	çekidüzen vermişsem	çekidüzen vermişsen	çekidüzen vermişse	çekidüzen vermişsek	çekidüzen vermişseniz	çekidüzen vermişseler çekidüzen vermişlerse
	geniş	basit	çekidüzen veririm	çekidüzen verirsin	çekidüzen verir	çekidüzen veririz	çekidüzen verirsiniz	çekidüzen verirler
		hikaye	çekidüzen verirdim	çekidüzen verirdin	çekidüzen verirdi	çekidüzen verirdik	çekidüzen verirdiniz	çekidüzen verirdiler
		rivayet	çekidüzen verirmişim	çekidüzen verirmişsin	çekidüzen verirmiş	çekidüzen verirmişiz	çekidüzen verirmişsiniz	çekidüzen verirmişler
		şart	çekidüzen verirsem	çekidüzen verirsen	çekidüzen verirse	çekidüzen verirsek	çekidüzen verirseniz	çekidüzen verirseler çekidüzen verirlerse
	şimdiki	basit	çekidüzen veriyorum	çekidüzen veriyorsun	çekidüzen veriyor	çekidüzen veriyoruz	çekidüzen veriyorsunuz	çekidüzen veriyorlar
		hikaye	çekidüzen veriyordum	çekidüzen veriyordun	çekidüzen veriyordu	çekidüzen veriyorduk	çekidüzen veriyordunuz	çekidüzen veriyordular
		rivayet	çekidüzen veriyormuşum	çekidüzen veriyormuşsun	çekidüzen veriyormuş	çekidüzen veriyormuşuz	çekidüzen veriyormuşsunuz	çekidüzen veriyormuşlar
		şart	çekidüzen veriyorsam	çekidüzen veriyorsan	çekidüzen veriyorsa	çekidüzen veriyorsak	çekidüzen veriyorsanız	çekidüzen veriyorsalar çekidüzen veriyorlarsa
	gelecek	basit	çekidüzen vereceğim	çekidüzen vereceksin	çekidüzen verecek	çekidüzen vereceğiz	çekidüzen vereceksiniz	çekidüzen verecekler
		hikaye	çekidüzen verecektim	çekidüzen verecektin	çekidüzen verecekti	çekidüzen verecektik	çekidüzen verecektiniz	çekidüzen verecektiler
		rivayet	çekidüzen verecekmişim	çekidüzen verecekmişsin	çekidüzen verecekmiş	çekidüzen verecekmişiz	çekidüzen verecekmişsiniz	çekidüzen verecekmişler
		şart	çekidüzen vereceksem	çekidüzen vereceksen	çekidüzen verecekse	çekidüzen vereceksek	çekidüzen verecekseniz	çekidüzen verecekseler çekidüzen vereceklerse
dilek (tasarlama) kipleri	istek	basit	çekidüzen vereyim	çekidüzen veresin	çekidüzen vere	çekidüzen verelim	çekidüzen veresiniz	çekidüzen vereler
		hikaye	çekidüzen vereydim	çekidüzen vereydin	çekidüzen vereydi	çekidüzen vereydik	çekidüzen vereydiniz	çekidüzen vereydiler
		rivayet	çekidüzen vereymişim	çekidüzen vereymişsin	çekidüzen vereymiş	çekidüzen vereymişiz	çekidüzen vereymişsiniz	çekidüzen vereymişler
		şart	—	—	—	—	—	—
	şart	basit	çekidüzen versem	çekidüzen versen	çekidüzen verse	çekidüzen versek	çekidüzen verseniz	çekidüzen verseler
		hikaye	çekidüzen verseydim	çekidüzen verseydin	çekidüzen verseydi	çekidüzen verseydik	çekidüzen verseydiniz	çekidüzen verseydiler
		rivayet	çekidüzen verseymişim	çekidüzen verseymişsin	çekidüzen verseymiş	çekidüzen verseymişiz	çekidüzen verseymişsiniz	çekidüzen verseymişler
		şart	—	—	—	—	—	—
	gereklilik	basit	çekidüzen vermeliyim	çekidüzen vermelisin	çekidüzen vermeli	çekidüzen vermeliyiz	çekidüzen vermelisiniz	çekidüzen vermeliler
		hikaye	çekidüzen vermeliydim	çekidüzen vermeliydin	çekidüzen vermeliydi	çekidüzen vermeliydik	çekidüzen vermeliydiniz	çekidüzen vermeliydiler
		rivayet	çekidüzen vermeliymişim	çekidüzen vermeliymişsin	çekidüzen vermeliymiş	çekidüzen vermeliymişiz	çekidüzen vermeliymişsiniz	çekidüzen vermeliymişler
		şart	çekidüzen vermeliysem	çekidüzen vermeliysen	çekidüzen vermeliyse	çekidüzen vermeliysek	çekidüzen vermeliyseniz	çekidüzen vermeliyseler çekidüzen vermelilerse
	emir	basit	—	çekidüzen ver	çekidüzen versin	—	çekidüzen verin çekidüzen veriniz	çekidüzen versinler
		hikaye	—	—	—	—	—	—
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	—	—	—	—	—	—
olumsuz çekimler
			tekil			çoğul
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
bildirme (haber) kipleri	belirli geçmiş	basit	çekidüzen vermedim	çekidüzen vermedin	çekidüzen vermedi	çekidüzen vermedik	çekidüzen vermediniz	çekidüzen vermediler
		hikaye	çekidüzen vermediydim	çekidüzen vermediydin	çekidüzen vermediydi	çekidüzen vermediydik	çekidüzen vermediydiniz	çekidüzen vermediydiler
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	çekidüzen vermediysem	çekidüzen vermediysen	çekidüzen vermediyse	çekidüzen vermediysek	çekidüzen vermediyseniz	çekidüzen vermediyseler çekidüzen vermedilerse
	belirsiz geçmiş	basit	çekidüzen vermemişim	çekidüzen vermemişsin	çekidüzen vermemiş	çekidüzen vermemişiz	çekidüzen vermemişsiniz	çekidüzen vermemişler
		hikaye	çekidüzen vermemiştim	çekidüzen vermemiştin	çekidüzen vermemişti	çekidüzen vermemiştik	çekidüzen vermemiştiniz	çekidüzen vermemiştiler
		rivayet	çekidüzen vermemişmişim	çekidüzen vermemişmişsin	çekidüzen vermemişmiş	çekidüzen vermemişmişiz	çekidüzen vermemişmişsiniz	çekidüzen vermemişmişler
		şart	çekidüzen vermemişsem	çekidüzen vermemişsen	çekidüzen vermemişse	çekidüzen vermemişsek	çekidüzen vermemişseniz	çekidüzen vermemişseler çekidüzen vermemişlerse
	geniş	basit	çekidüzen vermem	çekidüzen vermezsin	çekidüzen vermez	çekidüzen vermeyiz	çekidüzen vermezsiniz	çekidüzen vermezler
		hikaye	çekidüzen vermezdim	çekidüzen vermezdin	çekidüzen vermezdi	çekidüzen vermezdik	çekidüzen vermezdiniz	çekidüzen vermezdiler
		rivayet	çekidüzen vermezmişim	çekidüzen vermezmişsin	çekidüzen vermezmiş	çekidüzen vermezmişiz	çekidüzen vermezmişsiniz	çekidüzen vermezmişler
		şart	çekidüzen vermezsem	çekidüzen vermezsen	çekidüzen vermezse	çekidüzen vermezsek	çekidüzen vermezseniz	çekidüzen vermezseler çekidüzen vermezlerse
	şimdiki	basit	çekidüzen vermiyorum	çekidüzen vermiyorsun	çekidüzen vermiyor	çekidüzen vermiyoruz	çekidüzen vermiyorsunuz	çekidüzen vermiyorlar
		hikaye	çekidüzen vermiyordum	çekidüzen vermiyordun	çekidüzen vermiyordu	çekidüzen vermiyorduk	çekidüzen vermiyordunuz	çekidüzen vermiyordular
		rivayet	çekidüzen vermiyormuşum	çekidüzen vermiyormuşsun	çekidüzen vermiyormuş	çekidüzen vermiyormuşuz	çekidüzen vermiyormuşsunuz	çekidüzen vermiyormuşlar
		şart	çekidüzen vermiyorsam	çekidüzen vermiyorsan	çekidüzen vermiyorsa	çekidüzen vermiyorsak	çekidüzen vermiyorsanız	çekidüzen vermiyorsalar çekidüzen vermiyorlarsa
	gelecek	basit	çekidüzen vermeyeceğim	çekidüzen vermeyeceksin	çekidüzen vermeyecek	çekidüzen vermeyeceğiz	çekidüzen vermeyeceksiniz	çekidüzen vermeyecekler
		hikaye	çekidüzen vermeyecektim	çekidüzen vermeyecektin	çekidüzen vermeyecekti	çekidüzen vermeyecektik	çekidüzen vermeyecektiniz	çekidüzen vermeyecektiler
		rivayet	çekidüzen vermeyecekmişim	çekidüzen vermeyecekmişsin	çekidüzen vermeyecekmiş	çekidüzen vermeyecekmişiz	çekidüzen vermeyecekmişsiniz	çekidüzen vermeyecekmişler
		şart	çekidüzen vermeyeceksem	çekidüzen vermeyeceksen	çekidüzen vermeyecekse	çekidüzen vermeyeceksek	çekidüzen vermeyecekseniz	çekidüzen vermeyecekseler çekidüzen vermeyeceklerse
dilek (tasarlama) kipleri	istek	basit	çekidüzen vermeyeyim	çekidüzen vermeyesin	çekidüzen vermeye	çekidüzen vermeyelim	çekidüzen vermeyesiniz	çekidüzen vermeyeler
		hikaye	çekidüzen vermeyeydim	çekidüzen vermeyeydin	çekidüzen vermeyeydi	çekidüzen vermeyeydik	çekidüzen vermeyeydiniz	çekidüzen vermeyeydiler
		rivayet	çekidüzen vermeyeymişim	çekidüzen vermeyeymişsin	çekidüzen vermeyeymiş	çekidüzen vermeyeymişiz	çekidüzen vermeyeymişsiniz	çekidüzen vermeyeymişler
		şart	—	—	—	—	—	—
	şart	basit	çekidüzen vermesem	çekidüzen vermesen	çekidüzen vermese	çekidüzen vermesek	çekidüzen vermeseniz	çekidüzen vermeseler
		hikaye	çekidüzen vermeseydim	çekidüzen vermeseydin	çekidüzen vermeseydi	çekidüzen vermeseydik	çekidüzen vermeseydiniz	çekidüzen vermeseydiler
		rivayet	çekidüzen vermeseymişim	çekidüzen vermeseymişsin	çekidüzen vermeseymiş	çekidüzen vermeseymişiz	çekidüzen vermeseymişsiniz	çekidüzen vermeseymişler
		şart	—	—	—	—	—	—
	gereklilik	basit	çekidüzen vermemeliyim	çekidüzen vermemelisin	çekidüzen vermemeli	çekidüzen vermemeliyiz	çekidüzen vermemelisiniz	çekidüzen vermemeliler
		hikaye	çekidüzen vermemeliydim	çekidüzen vermemeliydin	çekidüzen vermemeliydi	çekidüzen vermemeliydik	çekidüzen vermemeliydiniz	çekidüzen vermemeliydiler
		rivayet	çekidüzen vermemeliymişim	çekidüzen vermemeliymişsin	çekidüzen vermemeliymiş	çekidüzen vermemeliymişiz	çekidüzen vermemeliymişsiniz	çekidüzen vermemeliymişler
		şart	çekidüzen vermemeliysem	çekidüzen vermemeliysen	çekidüzen vermemeliyse	çekidüzen vermemeliysek	çekidüzen vermemeliyseniz	çekidüzen vermemeliyseler çekidüzen vermemelilerse
	emir	basit	—	çekidüzen verme	çekidüzen vermesin	—	çekidüzen vermeyin çekidüzen vermeyiniz	çekidüzen vermesinler
		hikaye	—	—	—	—	—	—
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	—	—	—	—	—	—

Çeviriler

düzgün duruma getirmek

• Fince: siistiä (fi), siivota (fi)
• İngilizce: clean (en)
• Kürtçe: rêkûpêk kirin (ku)
• Özbekçe: saranjom qilmoq (uz)

Kaynakça

• Türk Dil Kurumuna göre "çekidüzen vermek" maddesi