Türkçe

düzenle

Söyleniş

düzenle
IPA(anahtar): /ɡe.tiɾ.ˈmec/
Heceleme: ge‧tiɾ‧mek

getirmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi getirir)

  1. bildirmek, iletmek
  2. bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak
  3. erişmek veya eriştiğini sanmak
    Baharı getirdik.
  4. gelmesini sağlamak
    Dün bir deri bir kemik hâlinde eve getirip bırakmışlar. - Reşat Nûri Güntekin
  5. ileri sürmek
    Örnek getirmek.
    Bir zâbit nefes nefese şu haberi getirdi. - Orhan Seyfi Orhon
  6. makama atamak/tayin etmek veya seçmek
  7. sağlamak
    Haftada bir cuma günleri işleyen küçük bir kahve ayda ne kadar gelir getirirse - Ömer Seyfettin
  8. sebep olmak, ortaya çıkarmak
    Bu rüzgâr kar getirir.

Çekimleme

düzenle

Zıt anlamlılar

düzenle

Deyimler

düzenle

Türetilmiş kavramlar

düzenle

Çeviriler

düzenle

Kaynakça

düzenle

Yardımcı eylem

düzenle

Türkmence

düzenle

Söyleniş

düzenle
  • Heceleme: ge‧tiɾ‧mek

getirmek

  1. getirmek
  2. sıralamak, peş peşe söylemek