Ayrıca bakınız: õlu, naaş

Türkçe

değiştir

ölü (belirtme hâli ölünü, çoğulu ölüler)

  1. (fizyoloji) ölmüş insan, cenaze, müteveffa, mevta, meyit
    Onu denizden çıkarmak istediler ama biri, müstantik ve doktor gelmeyince ölülere dokunulmaz, diyince bu işten vazgeçtiler. - Halikarnas Balıkçısı
  2. hayvan leşi
    Tavuk ölüsü.

Çekimleme

değiştir

Çeviriler

değiştir

ölü (karşılaştırma daha ölü, üstünlük en ölü)

  1. (fizyoloji) hayatı sona ermiş olan, artık yaşamıyor olan, morto, ölmüş, yaşamayan, diri karşıtı olan
  2. gücü az, zayıf
    Ölü kandil.
  3. çok durgun, hareketsiz
    Ölü kentler, boş kaleler, eski saraylar. - N. Cumalı
  4. etkileme gücü olmayan, canlılığı olmayan
    Ölü bir konuşması var.

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir

Atasözleri

değiştir

ölü

  1. (fizyoloji) ölü, cenaze, müteveffa, mevta, meyit

Gagavuzca

değiştir

ölü

  1. (fizyoloji) ölü, cenaze, müteveffa, mevta, meyit

Kaynakça

değiştir
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki