Ayrıca bakınız: bett
 
Ein großes Bett in einem Hotel
Orta Yüksek Almanca bett, bette, Eski Yüksek Almanca betti (Gotça 𐌱𐌰𐌳𐌹 (badi) ile soydaş), Cermence *badja- (yatak). 8. asırdan beri belgelenmiştir.[1]

Söyleniş

değiştir

Bett n (tamlayan hâli Betts veya Bettes, çoğulu Betten)

  1. (coğrafya, ulaşım) su kütleleri, ulaşım yolları veya yiyecekler için tabiî olarak teşekkül etmiş veya sun‘î olarak yapılmış oluşum.
    Ich hab den Vater Rhein in seinem Bett gesehen. — Peder Ren'i yatağında gördüm. (şarkı)
    Das Bett des Flusses muss weiter ausgebaggert werden. — Nehrin yatağının daha fazla kazınması icap ediyor.
    • Ein Fünftel des Renaissance-Damms ist bereits fertig gestellt. Im Mai haben die Äthiopier angefangen, den Fluss in ein neues Bett umzuleiten, um den Bau der Staumauer zu ermöglichen. — Rönesans Barajı'nın beşte biri tamamlandı bile. Mayıs ayında Etiyopyalılar, barajın inşasına imkân vermek için nehri yeni bir yatağa yönlendirmeye başladı.[2]
  2. (fizyoloji) Nagelbett kavramının kısa şekli (tırnak yatağı)
    Das Bett des Nagels ist entzündet und muss behandelt werden. — Tırnağın yatağı iltihaplanmış olup tedavî edilmesi icap etmektedir.
  3. (möbleler) battaniye, şilte ve yastık dâhil yatak
    Mach dein Bett! — Yatağını yap!
    • Bei neueren Umfragen bestätigen immerhin ein Viertel der Hundehalter, den Hund ins Bett zu lassen bzw. ihn dorthin auch des Nachts mitzunehmen. — Son araştırmalarda köpek sahiplerinin en az dörtte biri, köpeklerini yataklarına aldıklarını veya geceleri oraya götürdüklerini doğruluyor.[3]
    • „Ich krieche aus dem schmalen Bett, hänge die Öffnung im Zelt zu, weil mich der Stern stört, schließe die Froschaugen, möchte schlafen.“ — Dar yataktan sürünerek çıkıyorum, yıldız beni rahatsız ettiği için çadırın açıklığını kapatıp kurbağa gözlerimi kapatıyor ve uyumak istiyorum.[4]
    • Als Gregor Samsa eines Morgens aus unruhigen Träumen erwachte, fand er sich in seinem Bett zu einem ungeheuren Ungeziefer verwandelt. — Gregor Samsa bir sabah huzursuz rüyalardan uyandığında, kendisini yatağında canavar bir böceğe dönüşmüş hâlde bulur.[5]
    • Ein Bett ist mehr als nur ein Schlafplatz. Es ist der Ort von Geburt und Tod, Liebe und Gewalt, Einsamkeit und Zweisamkeit. — Yatak, uyuyacak bir yerden daha fazlasıdır. Doğumun ve ölümün, aşkın ve şiddetin, yalnızlığın ve birlikteliğin mekânıdır.[6]
    • „Sie lag auf dem Bett, das Wollplaid über sich gezogen.“ — Üzerine çekilmiş yün ekoseyle yatağın üstünde yatıyordu.[7]
  4. (möbleler) yatağın kendisi
    Wir haben uns ein neues Bett gekauft. — Yeni bir yatak aldık.
    • „Für einen Ägypter gab es keinen wichtigeren Gegenstand als seine Matte, die ihm als Decke, Bett und sogar als Leichentuch diente und die er stets bei sich trug.“ — Bir Mısırlı için battaniye, yatak, hatta kefen vazifesi gören ve her zaman yanında taşıdığı hasırından daha mühim bir eşyası yoktu.[8]
    • „Neben dem Bett stand auf dem Nachttisch ein Schachbrett.“ — Yatağın yanında komodinin üzerinde bir satranç tahtası vardı.[9]
    • Bei neueren Umfragen bestätigen immerhin ein Viertel der Hundehalter, den Hund ins Bett zu lassen bzw. ihn dorthin auch des Nachts mitzunehmen. — Son araştırmalarda köpek sahiplerinin en az dörtte biri, köpeklerini yataklarına aldıklarını veya geceleri oraya götürdüklerini doğruluyor.[10]
    • „Ich krieche aus dem schmalen Bett, hänge die Öffnung im Zelt zu, weil mich der Stern stört, schließe die Froschaugen, möchte schlafen.“ — Dar yataktan sürünerek çıkıyorum, yıldız beni rahatsız ettiği için çadırın açıklığını kapatıp kurbağa gözlerimi kapatıyor ve uyumak istiyorum.[11]

Küçültmeler

değiştir

Eş anlamlılar

değiştir

Zıt anlamlılar

değiştir

Üst kavramlar

değiştir

Alt kavramlar

değiştir

Deyimler

değiştir

Kelime birliktelikleri

değiştir

Türetilmiş kavramlar

değiştir

Kaynaklar

değiştir
  1. Friedrich Kluge, Elmar Seebold tarafından hazırlanmış „Etymologisches Wörterbuch der deutschen Sprache“ (Almancanın etimolojik sözlüğü). 24. gözden geçirilmiş ve genişletilmiş baskısı. Walter de Gruyter, Berlin/New York 2001, ISBN 978-3-11-017473-1, DNB 965096742, kelime: „Bett“, sayfa 116.
  2. Ludger Schadomsky. "Afrika - Wasserkrieg zwischen Ägypten und Äthiopien? – Der Streit zwischen Ägypten und Äthiopien um das lebenswichtige Nilwasser ist uralt. Nun droht der Konflikt wegen eines neuen Staudammprojektes zu eskalieren. Aber geht es wirklich nur ums Wasser?". 2016-03-20 tarihinde erişilmiştir.
  3. Şablon:Kaynak-Bauer: Lexikon der Symbole
  4. Edgar Hilsenrath (2017). Der Nazi & der Friseur – Roman, 323., dtv. İlk defa 1977'de yayınlandı.
  5. Almanca Vikikaynak'ta Die Verwandlung (Franz Kafka)
  6. Kristina Reymann-Schneider. "Bildergalerie - Bettgeschichte: Do legst di nieda". 2016-03-20 tarihinde erişilmiştir.
  7. Hansi Sondermann (2017). Ballade in g-Moll – Roman, 95, Selbstverlag Books on Demand..
  8. Christian Jacq (1999). {{{başlık}}}, 211., Rowohlt. Fransızca orijinâli 1994'te yayınlandı.
  9. Erich Maria Remarque (2018). Der Himmel kennt keine Günstlinge– Roman, 92, Kiepenheuer & Witsch. İlk defa 1961'de yayınlandı.
  10. Şablon:Kaynak-Bauer: Lexikon der Symbole
  11. Edgar Hilsenrath (2017). Der Nazi & der Friseur – Roman, 323., dtv. İlk defa 1977'de yayınlandı.

Ek okumalar

değiştir
  • ((battaniye, şilte ve yastık dâhil) yatak): Almanca Vikipedi'de Bett