Söyleniş

değiştir

Gewalt d (tamlayan hâli Gewalt, çoğulu Gewalten)

  1. güç, kuvvet, sebep
    Die Gewalt des Sturms deckte viele Dächer ab. — Fırtınanın şiddeti çok sayıda çatıyı uçurdu.
    In der Versicherung ist höhere Gewalt ausgeschlossen. — Sigortada mücbir sebepler hariçtir.
  2. şiddet, zor kullanma
    Er wurde mit Gewalt aus seinem Auto gezerrt und verprügelt. — Zorla otomobilinden sürüklenerek çıkarıldı ve dövüldü.
    Mit Gewalt lässt sich kein Bulle melken. — Zorla bir boğayı sağamazsınız. — Atasözü
    Mit sanfter Gewalt brachte er seine Tochter dazu, am Montag zur Schule zu gehen. — Nazik bir zorlama ile kızını Pazartesi günü okula gitmeye ikna etmeyi başardı.
    • „Meine Großeltern und meine Urgroßmutter hatten schon 1930 ihre Heimat verlassen müssen, als immer mehr Muslime Opfer der Gewalt serbischer Nationalisten wurden.“ — Giderek daha fazla Müslüman Sırp milliyetçilerinin şiddetine kurban gittiği 1930'da dedem ve büyük büyükannem çoktan evlerini terk etmek zorunda kalmışlardı.[1]
  3. (devlet, hukuk) güç, iktidar, yasama/yürütme kuvveti
    • „Im Bewußtsein seiner Verantwortung vor Gott und den Menschen, von dem Willen beseelt, als gleichberechtigtes Glied in einem vereinten Europa dem Frieden der Welt zu dienen, hat sich das Deutsche Volk kraft seiner verfassungsgebenden Gewalt dieses Grundgesetz gegeben.“[2]
    Der Staat übt im Inneren durch seine Polizei die Gewalt aus. — Devlet, polis gücü aracılığıyla kendi içinde gücünü uygular.

Alt kavramlar

değiştir

Kelime birliktelikleri

değiştir

Türetilmiş kavramlar

değiştir

İlgili kavramlar

değiştir
  • (güç, iktidar, yasama/yürütme kuvveti): Macht
  • (şiddet, zor kullanma): Druck, Zwang

Kaynaklar

değiştir

Ek okumalar

değiştir
  1. Şablon:Cite web kullanımında hata: Parametreler url ve başlık tanımlanmalıMehmet Gürcan Daimagüler. s. München.
  2. [online "Grundgesetz für die Bundesrepublik Deutschland"].